“Çerkezköy'de İstanbul’un artık sanayisini istemiyoruz”

*Bu haber, Atölye BİA İletişim Platformu atolyebia.org'da yayınlandı.

Tekirdağ’daki 14 organize sanayi bölgesinin doluluk oranı yüzde 40 civarında olmasına rağmen, yeni alanların açılması bölgede tepkiyle karşılanıyor. Zaten yoğun sanayileşme ile karşı karşıya olan bölgede, yaklaşık iki milyon metrekareye yakın tarım alanı daha sanayi bölgesi olacak. 

8 Aralık 2022'de Resmi Gazete'de yayınlanan "Özel Endüstri Bölgesi" ilanına ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararına itiraz edeceklerini söyleyen Çerkezköy Belediye Başkanı Vahap Akay, İkitelli’den gelecek İstanbul'un artık sanayisini istemediklerini ifade ediyor. Bölgede yaşayan yurttaşlar ise yeni sanayi alanıyla birlikte  Çerkezköy'de temiz hava soluma ve güvenli gıda tüketme imkanlarının yok olacağından endişe ediyor.  

"Soluyacak hava, ekecek toprak kalmadı"

İnşaatlarda çalışan sıva ustası Çerkezköylü Fevzi Altun, yeni sanayi bölgeleriyle birlikte Çerkezköy'e gelecek nüfusun şehirde yaşamı daha da zorlaştıracağını söylüyor. Altyapı ve konut ihtiyacının yurttaşları zor duruma düşürebileceğini dile getiren Altun, “İş alanlarının, yatırımların olması çok kötü bir şey değil. Tabii filtreleri kullanıp, zararlı atıkları bırakmamaları kaydıyla. İnsanlara ekmek kapısı açılıyor. Ama bu nedenle dışarıdan da çok göç geliyor. Gelen nüfusu karşılayabilecek altyapı ve konut lazım. Ayrıca yoğun nüfus, ev kiralarında artışa da neden olabilir. İnsanlar artık zor geçiniyor. Aldıkları maaş, ev kirasına, yemeklerine yetmiyor. Her yer bina ama yüksek kiralar nedeniyle asgari ücretli düzgün ev tutamıyor” diyor.

“Soluyacak hava, ekecek toprak kalmadı” sözleriyle karara tepki gösteren Çerkezköy Kızılpınar sakinlerinden Emin Yaşar, artan sanayi bölgelerine dair eleştirisini şöyle dile getiriyor: “1995’te Anadolu’nun kurak bir köyünden çıkıp geldiğim, verimli toprağı olan, domatesimi salatamı ektiğim Çerkezköy, şimdi fabrikalardan geçilmiyor. Zehir soluyoruz, eskisi gibi ekecek toprak da kalmadı. İnsanoğlu ne yiyecek?”

"Risk oluşturuyor"

Trakya Platformu Yönetim Kurulu Üyesi Murat Sevgi, yoğun sanayileşme ile karşı karşıya olan bölgede, iki milyon metrekareye yakın tarım alanının sanayiye verileceğine dikkat çekiyor.

Sanayi öbeklenmesinin Trakya'daki gibi hem tarım alanları hem de insan yerleşimi ile iç içe planlanmasının, yaşam kalitesi ve insan sağlığı üzerinde ciddi risk oluşturduğunu söyleyen Sevgi, şunları anlatıyor:

“Tekirdağ ilinde, en son kurulan Marmaraereğli organize sanayi bölgesini de sayınca, tam 14 organize sanayi bölgesi var. Boş organize sanayi bölgesi alanları varken, yenilerini ekleyerek tarım alanlarını azaltmak, tarımsal üretime ciddi zarar verecektir. Sanayi kaynaklı katı, sıvı ve gaz atıklar, çevresindeki tarım alanları ve çiftlik hayvanlarını elbette etkileyecek. Sofralara bu toksik maddelere maruz kalan gıdalar ve hayvansal ürünler gelecek.

"Bu zaten halen ülkemizin en önemli sağlık sorunlarından biri. Sanayinin insan yaşam alanlarında olmasının hem insan sağlığına hem de sosyal yaşamın temel şartı olan yaşam kalitesine etkisi var. İnsan sağlığı için korunması gereken mesafeler yok sayıldığında katı atıklar, sıvı atıklar ve gazlar yoğun konsantrasyonlarını kaybetmeden insan yaşam alanlarına ulaşarak ciddi riskler üretiyor. Trakya'da organize sanayi bölgesi kuracak yer kalmadı artık. İstanbul'u 'kurtarmak' için çarpık sanayi yapılaşmasını yığdılar buraya. Trakya'daki gıda, su ve hava kaynağını da öldürüyorlar.”

Karara itiraz edecekler

Çerkezköy Belediye Başkanı Vahap Akay ise, 'Özel Endüstri Bölgesi' ilanına ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararına itiraz edeceklerini ve Danıştay sürecini başlatacaklarını ifade ediyor.

Yaklaşık üç yıldan bu yana  bölgede çalışma yürütüldüğünü söyleyen Akay, İstanbul'daki İkitelli Organize Sanayi Bölgesi’ndeki sanayicilerin bir araya gelerek dernek kurduğunu, bu dernek ve TOKİ eliyle bölgede kamulaştırma yapmaya başladıklarını aktarıyor.

Çerkezköy Belediyesi ve Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi'nin yeni bir sanayi bölgesi daha istemediğini ve bunu daha önce de dile getirdiğini belirten Akay, şunları söylüyor:

“Kamulaştırmayla ilgili davalarımız var. Mahkemelik süreçleri takip ediyoruz. Şu anda Cumhurbaşkanlığı’nın mevcut kararı ise bizim ayrıca Danıştay'a taşımamız gereken mahkemelik bir süreç. Biz, ayrı ayrı olan bu süreçleri takip ediyoruz. Tekirdağ bir sanayi kenti. Çerkezköy de önemli bir parçası.

"İkitelli’den Çerkezköy'e gelecek İstanbul'un artık sanayisini istemiyoruz. Çerkezköy OSB gibi katma değeri yüksek ürünler üreten ve çevreye etkisi az olan, Çerkezköy'ü daha fazla önemli markalarla buluşturacak sanayiler istiyoruz. Bu anlamda da Endüstiri Bölgesi ilanına karşılık itirazımız var."

(SCİ/SO/NÖ)