CHP, HDP ve MHP Adayları 1 Kasım'dan Beklentilerini Anlatıyor

Parti

 Toplam

%

 Milletvekili

CHP'li Pekşen: Yeşil yol 99 doğal sit alanını imara açtı

İlk görüşmemiz CHP milletvekili ve ilk sıra adayı Haluk Pekşen ile kent merkezinde bir otelde gerçekleşiyor.

Pekşen, dört aylık vekillik sürecinde kentin sorunlarını ülke ve dünya gündemine taşıdığını söylüyor. Turizm master planlarını göstererek Yeşil Yol ile 99 doğal sit alanının imara açıldığını anlatıyor.

“Yeşil yol yaylalar arası iletişimin yanında sahilden içeriye giren yolları da kapsıyor. Yeşil Yola özel statü ile yolun çevresinde 20 kilometre altındaki ihalelerde Orman Bakanlığı’nın izni alınması gerekmiyor. Yeşil Yol’un kapsadığı alanda ÇED zorunluluğu yok.”

Fındık ve çikolata sanayi

Pekşen’in kente dair planlarında fındığın çikolata sanayide değerlendirilmesi öne çıkıyor.

“Türkiye’de fındığa dayalı çikolata sanayine geçiş süreci başlamadı. Bunun yolu da devletin tam teşvik sağlaması. Böylece Karadeniz’de 50 bin eğitimli gence iş alanı sağlanabilir.”

Konu yeniden başlayan çatışma sürecine geldiğinde ise “Dünyanın hiçbir yerinde terörle sorun çözülmedi, terör sorunu da silahla çözülmez” diyor.

MHP'li Aydın: Meclis Başkanı süreci iyi yönetilemedi

Aynı otelde MHP milletvekili ve birinci sıra adayı Koray Aydın ile buluşuyoruz.

Kentte konuştuğumuz MHP’li seçmenin koalisyon kurulamamasından dolayı Bahçeli’ye tepkilerini ve Meclis Başkanı seçimlerini soruyoruz.

Aydın, tabanın koalisyona ilişkin ne ne olduğunu öğrenmek isteyen samimi sorular sorduğunu, bu konunun bir hafta sonra gündemden kalkacağını söylüyor.

“AKP kendi tabanına MHP koalisyon kurmadı diye algı yaratmış ama Türkiye’de her şeyin kararını bir kişi veriyor. Siyasetin üzerinde de AKP’nin üzerinde de vesayet var. Bu seçim hem bu vesayetin kaldırılmasına karar verecek seçimdir.”

Meclis başkanı seçiminde ise Baykal’ın Erdoğan’la görüşmesine Bahçeli’nin ağır eleştirileri olduğunu hatırlatarak, “CHP’nin adayı Baykal olmamalıydı” diyor. İhsanoğlu’nun cumhurbaşkanlığında CHP ile çatı aday olduğunu hatırlatarak partilerin süreci iyi yönetemediğini ifade ediyor.

“İnsani boyuttan soyutlanmış mücadele başarılı olmaz”

Çatışma sürecini “HDP kitlesel ayaklanma beklentilerinin karşılığını halkta bulamadı” diye tanımlarken Hacı Lokman Birlik’in cenazesinin akrep aracına bağlanarak sürüklenmesini soruyoruz.

“Terörle mücadele teknik bir konu. Bu konunun kullanacağı enstrümanların iyi terbiye edilmiş olması lazım. İnsanı boyuttan soyutlanmış mücadele yönteminin başarılı olacağına inanmıyoruz. Devlet, insan haklarına dikkat eden uygulamaları önce çıkararak hareketini ona göre belirlemeli.”

“Terörizmi lanetlemedikçe HDP ile işbirliği yapmayız” diyen Aydın, Kürt sorununa MHP’nin çözümüne ilişkin “Terörizmle devlet var gücüyle mücadele edecek. Silahları bırakmadan silahlı unsurları temizleyecek. Silahların yok edildiği ortamda herkes partisini kurar, mücadelesini verir” diyor.

HDP'li Taka: Can güvenliği sorunumuz var

HDP birinci sıra adayı Hüseyin Taka ile Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nin bürosunda buluşuyoruz. İçeride diğer adaylar da var.

Kentte kimsenin kendilerine büro kiralamadığını, parti bileşenleri binalarını kullandıklarında da tehditlerle karşılaştıklarını anlatıyor.

“Yan oda 100 lira, 250 lira verdik yine vermediler. ‘Bakalım hangi hainler bunlara yer verecek?’ diye yazıyorlar internete.

“Zor şartlarda siyasi mücadele veriyoruz. Can güvenliğimiz yok. 7 Haziran’dan daha riskli döneme girdik.  Türkiye’de iç savaş var. Sandık güvenliği, seçim propagandasının güvenliğinin ötesinde can güvenliği sorunumuz var.”

“Diğer partilerin sahip olduğu olanaklara sahip değiliz. Sokağa çıkıp bildiri dağıtma şansımız yok. Vali ve emniyet müdürü ile görüşeceğiz. Güvenli yerlerde çalışmalar yapıp programımızı anlatmaya çalışacağız. Seçilip seçilmemek önemli değil, bu ülkenin bu programa ihtiyacı var.”

“Kürt düşmanlığı her türlü düşmanlığı aştı”

Taka, 7 Haziran seçimlerinde gençlerden, kadınlardan ve sosyalistlerden oy aldıklarını, ilçelerle birlikte altı bini bulduğu söylenen bir Kürt nüfustan ise fazla oy alamadıklarını anlatıyor. 

“Kentte Kürt düşmanlığının her türlü düşmanlığı aştı. Mahallemiz, sandığımız belli, AKP’ye oy çıkmazsa barınamayız, iş vermezler korkusu yaşıyorlar. Linç girişimleri nedeniyle birçok insan yerlerini terk etmek zorunda kaldı. Oy alamadık ama gönülleri bizden yana.”

“Her türlü fedakarlığa hazırız, yeter ki barış olsun”

Çatışma sürecini HDP’nin başlattığına yönelik iddiaları “Demokratik siyaseti benimseyip seçim kazanmış parti neden savaşsın?” diye yanıtlıyor.

“Adaylarımız Türk, Kürt adaylar da olsun isterdik. Bu vatan hepimize ait. Bir Kürt Trabzon’da, bir Türk Diyarbakır’da aday olabilmeli. Herkes kendi memleketine gitsin demek bu toprakları bölmektir. Kürt partisi değiliz, terörle bağımız yok. Her türlü fedakarlığı yapmaya hazırız, yeter ki barış olsun.”

Taka, HDP’nin inkar ve isyancı anlayışın yanında üçüncü bir barışçı yolu başlattığını belirtiyor:

“PKK’nin seçim öncesi silah bırakmasını bekliyorum. Seçimlerde daha demokratik ortamda sandıklara gidilmesi için böyle bir beklenti içindeyim.” (BK)