"Devletin İnsan Öldürme Yetkisi Olamaz"

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) Türkiye Sorumlusu Emma Sinclair-Webb ve insan hakları aktivisti Özlem Dalkıran'la Başbakan Erdoğan'ın "Yeri geldiği zaman idamın bir haklılık sebebi var" yönünde açıklamalarını konuştuk.

Sinclair-Webb, ölüm cezasının kaldırılmasını Türkiye'deki en önemli reformlardan biri olarak değerlendiriyor ve bu reformdan geri dönülmesinin "ateşle oynamak" olacağını belirtiyor.

Dalkıran ise dünyada trendin ölüm cezasının kaldırılması yönünde olduğunu belirterek, hükümetin geriye gitme eğiliminde olduğunu vurguluyor.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,Endonezya'da düzenlenen 5. Bali Demokrasi Forumu'nda idam cezası hakkında konuştu.

Norveç'te geçen yıl Breivik'in 77 kişiyi öldürdüğünü anımsatan Başbakan Erdoğan, bu kişiye verilen 21 yıllık hapis cezasını eleştirdi.

"Merak ettim. Nasıl oluyor da 77 insanı öldüren bir insan 21 yıla mahkum oluyor. Bana verilen cevap şu; 'hayır, çıkmaz. 21 yıl sonra bir şey uydurulur tekrar 21 yıl verilir'.

"Nereden inanacağım, bunu çözmemiz lazım. Şu anda Avrupa'da idam kalktı ama Amerika'da, Japonya'da, Çin'de kalktı mı? Demek ki yeri geldiği zaman idamın bir haklılık sebebi de var."

Dalkıran: Devletin öldürme hakkı olamaz

Özlem Dalkıran, ABD'de federal devletin değil, bazı eyaletlerin idam cezası uygulayabildiğine dikkat çekti. Çin'de de ölüm cezası verilen suçların azaltıldığını belirtti.

Dalkıran, ABD'de eyaletlerin, dünyada da devletlerin hızla idam cezası uygulamasını terk ettiğine dikkat çekerek, "Uluslararası insan hakları hukuku ölüm cezasını tamamen kaldırmaya yönelik çalışıyor. Dünya gider Mersin'e, biz gideriz tersine" dedi.

"Norveç'te mahkemeler nasıl insanları cezalandırırız diye değil, uluslararası adil standartlara göre nasıl yargılama yaparız diye bakıyor. Norveç halkı da galeyana gelip asalım keselim demiyor.

"Burada söz konusu olan aslında Abdullah Öcalan. Ölüm cezasını Türkiye'ye getirdiklerinde Öcalan'ı velev ki idam ettiler. Sonra cezayı kaldıracaklar mı? Hayır kaldırmayacaklar ve devlet masum insanları asmaya devam edecek.

"ABD'de seçimlerden hemen önce 30 yıl hapiste yatan birinin masum olduğu ortaya çıktı ve serbest kaldı. Önce adaletin kusursuz şekilde işleyeceğini kanıtlasınlar ondan sonra idamı tartışırız. İnsanın olduğu yerde adalet sisteminin doğru işlediğine dair bir kanıt sunsunlar.

"Erdoğan ve hükümetinin genel eğilimi geriye gitmek zaten. Bunun savunulacak en ufak bir yanı yok. Devlet tüm insanların yaşama hakkını korumak zorundadır. Ben cinayet işlediğinde cinayetle yargılanabilirim ama devlet cinayet işlediğinde neyle yargılayacağız? Birini öldürecek ve cezasız kalacak.

Sinclair-Webb: Ateşle oynuyorlar

Emma Sinclair-Webb ise Türkiye'de yapılan en önemli reformlardan birinin idam cezasının kaldırılması olduğunu söyledi.

İnsan hakları örgütü olarak devletin ölüm cezası vermesine kesinlikle karşı olduklarının altını çizen Sinclair-Webb, bu çerçevede ABD'de de mücadele yürüttüklerini belirtti.

"Ne yazık ki Türkiye'de idam cezasının kalkması çok temel bir reformdu. Şimdi bu reformdan geri dönme sinyalleri verilerek ateşle oynuyorlar."

Aslında açlık grevleri döneminde bu söylemlerin dile getirilmesi politikadır. MHP'nin oyları hedefleniyor ve reformlarda geri gidiş söz konusu." (EKN)