Dink Cinayetinde Delil Karartılması Kuşkusu

Dink suikastı sanığı O.S.'nin Samsun Emniyet Müdürlüğü'nde polis ve askerlerle birlikte "hatıra fotoğrafı" çektirme görüntülerinin basına yansıması ve davanın sanıklarından Yasin Hayal'in eniştesi Coşkun İğci'nin jandarma muhbiri olduğuna ilişkin iddiaların ardından, Trabzon Jandarma Komutanlığı'ndaki görevliler hakkında inceleme başlatılmıştı.

Mülkiye başmüfettişleri Şükrü Yıldız ve Mehmet Ali Özkılıç ile Jandarma müfettişleri Albay İsa Öztürk ve Albay Süleyman Doğan'dan oluşan heyet konuyla ilgili bir ön inceleme raporu hazırladı.

Ön inceleme

Müfettişler konuyla ilgili Trabzon İl Jandarma Alay komutanı Albay Ali Öz, İstihbarat Şube Müdürü Yüzbaşı Metin Yıldız, Merkez Jandarma Bölük Komutanı Yüzbaşı Mehmet Altınel, Merkez Jandarma Bölük Komutanı Üsteğmen Murat Akçe, Merkez Jandarma Karakol Komutanı Kıdemli Başçavuş Nazmi Tamer, Merkez Jandarma Karakol Komutanı Başçavuş Cevat Eser, Uzman Çavuş Veysel Şahin ile Başçavuş Okan Şimşek ile Coşkun İğci ile Pelitli'de yaşayan bazı kişilerin ifadelerine de başvurdu.

Jandarma ve mülkiye müfettişleri karşı karşıya

Ön inceleme sırasında, cinayette ihmalleri olduğu iddiasıyla ifadeleri alınan askerler polisi suçlayarak, Coşkun İğci'nin jandarma muhbiri olduğu ve cinayeti önceden ihbar ettiği iddialarını polisin dikte ettirdiğini öne sürdü.

Ancak hazırlanan raporda ifadesi alınan askerlerin neredeyse aynı kelime ve cümlelerle ifade vermesi mülkiye müfettişleriyle jandarma müfettişleri arasında görüş ayrılığına yol açtı.

Yıldız ve Özkılıç, askerlerin savunmalarına itibar etmeyerek askeri personelin kusur ve ihmali bulunduğunu raporda belirti.

Buna karşılık askeri müfettişler Öztürk ve Doğan suikastı muhbirleri vasıtasıyla önceden bilen emniyet personelinin jandarmaya gerekli uyarıyı yapmayarak kusur işlediği görüşünü savundu.

İğci'nin ifadeleri

Raporun sonuç bölümünde de İğci'nin irtibatlı olduğu jandarma görevlilerine Dink'in öldürüleceği bilgisini verdiği, ancak askerler bunu reddetse de, ifadelerinin ne kadar güvenilir olduğuna yargının karar vermesi gerektiği yazıldı.

Asker müfettişler bu tespite de muhalefet etti ve şerh koydu.

"İğci'nin İstanbul'da alınan ifadesinin polis tarafından yönlendirildiği gözüküyor. İğci'nin Trabzon Jandarma İstihbarat personeli hakkında hem bizlere hem de polis ve savcılığa verdikleri ifadeleri tek taraflı, soyut, inandırıcı ve destekleyici delillerden yoksun."

"Jandarmanın haberdar olmaması mümkün değil"

İfadeleri alınan askerler Dink suikastının Pelitli'de bır çok kişi tarafından bilindiğine ilişkin beyanlarla ilgili olarak, "Cinayetin Pelitli'de herkes tarafından bilinmesi mümkün değildir. O.S.'nin babasının bile cinayetten haberi yok. Sadece o grup içindeki birkaç kişi bilmektedir. Herkes bilse bizim de haberimiz olur ve tedbir alırdık" dedi.

Mülkiye müfettişleri ise bu savunmayı "mantıksız" diye niteledi.

"Yasin Hayal ve O.S.'nin, Hrant Dink cinayetini önceden bir çok kişiye söyledikleri, O.S.'nin öldüreceği kişinin fotoğraflarını gösterdiği, cinayeti önceden bilenler arasında O.S., Yasin Hayal, Erhan Tuncel'den başka Engin yılmaz, Ersin Yolcu, Tuncay Uzundal, Ahmet İskender, Muhammet İskender, Zeynel Abidin Yavuz, Coşkun İğci, Murat atalar, İrfan Özken, Ümit Öksüz, Enes Güldal, Hüseyin Terzi'nin bulunduğu, Ahmet İskender'in kırtasiyesinin yanındaki fırıncıda çalışan uzun saçlı çocuk gibi başka bilenlerin de bulunduğu anlaşılmıştır." (EÜ/TK)