Dink Cinayetinin Peşini Bırakmıyorlar, Ya Mahkeme?

Gazeteci Hrant Dink cinayetinin yarın (7 Şubat) görülecek 16. duruşmasında kamu makamlarının cinayetteki rolünün aydınlatılmasına dönük girişimlerin yaşanması bekleniyor.

Tetikçi zanlısı Ogün Samast'ın dosyasının ayrılarak İstanbul Sultanahmet Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesiyle birlikte İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nden bu dosyadan yargılanan sanık sayısı 19'a inmişti.

İki kitapla talepler genişleyecek

Dink Ailesi avukatları, son dönemde yayımlanan Nedim Şener'in "Kırmızı Cuma, Dink'in Kalemini Kim Kırdı?" kitabı ve Adem Yavuz Arslan'a ait "Bir Ermeni Var: Hrant Dink Operasyonu'nun Şifreleri" kitabında yer verilen yeni bilgi, belge ve iddiaların araştırılmasını talep edecekler.

Şener, Dink ile ilgili yazdığı bu ikinci kitabında, Erhan Tuncel'in cezaevinden gönderdiği bir mektuba dayanarak, cinayetten önce Trabzon'da istihbaratçı polis olan Muhittin Zenit'in, daha önce Trabzon'da Rahip Santoro'yu öldüren Oğuz Akdin'in ağabeyiyle tanışıklığını yazdı.

Kitapta, ayrıca, Samast'ın cinayet sonrası İstanbul'dan Samsun'a doğru yola çıkarken bu kişiyi karşılayacak ve ortadan kaldırmayı amaçlayan "ülkücü" bir grubun bulunduğu da iddia ediliyor.

Arslan'ın kitabındaysa cinayet günü Samast'ın 500 metre uzağında jandarma astsubay Satılmış Şahin'in bulunduğu, Şahin'in cinayeten önceki gece Samast'la aynı semtte kaldığı gibi bilgiler yer alıyor.

Paris ve Brüksel baroları Beşiktaş'ta olacak

Dink davasının bu duruşmasını daha önce de olduğu gibi Paris ve Brüksel baro yetkililerinden oluşan bir delegasyon da izleyecek. Paris Barosu'ndan Marie-Alix Canu-Bernard, Elise Erfi ve Alexandre Aslanian, Temmuz 2009'da da yargılamayı izlemek için İstanbul'a gelen Brüksel Barosu eski başkanı Yves Oschinsky davayı gören İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne Le Monde gazetesinin 19 Ocak 2011 tarihli sayısında çıkan ortak adalet çağrısını içeren bir metni de ulaştıracak.

Söz konusu metinde çoğu hukukçu yüzlerce kişi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararı ışığında davanın tüm sorumluları belirleyecek ve adalete yanıt verecek şekilde sonuçlandırılması dileklerini dile getiriyorlardı. Dink Ailesi de son olarak bu yöndeki taleplerini üç bakana gönderdikleri mektuplarla dillendirmişlerdi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de, dört yıldır yol almayan cinayet dosyasının incelenmesi için Devlet Denetleme Kurulu'nu harekete geçirmişti.

Hrant'ın Arkadaşları: Sesimiz daha çok çıksın!

Davanın diğer kararlı izleyicilerinden biri de yine Hrant'ın Arkadaşları" olacak. Hrant'ın Arkadaşları, Pazartesi sabahı, saat 9.30'da önce Dolmabahçe'de buluşacak, ardından kısa bir yurüyüşle daha önce de buluşulan Beşiktaş İskele Meydanı'na saat 10.00'da ulaşıp "Hrant için, Adalet için" bir basın açıklaması yapacak.

"Şimdi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Türkiye adalet sistemiyle ilgili ağır yorumlar içeren kararından sonraki ilk duruşmada yine tanığı, mağduru ve takipçisi olduğumuz davamız için bir araya geliyoruz.

"Sesimiz daha çok çıksın ki adaletin kapısı aralanabilsin istiyoruz. Biliyoruz ki, arkadaşımız Hrant'ın davası bu ülkenin onur davasıdır." (EÖ)