Dünya Bankası Reçetesiyle Yoksulluk Azalmıyor

Şener, yoksulluğa, makro ekonomik istikrar ve büyümenin yanı sıra eğitim, sağlık, çalışma hayatı, sosyal güvenlik gibi sektörel politikalarla da çözüm arandığını söyledi.

Ancak, ekonomist Mustafa Sönmez, ne rakamların yoksullukla ilgili gerçekleri yansıttığını ne de politikaların yoksulluğu azaltmaya yönelik olduğunu söyledi.

Sönmez, Türk-İş araştırmalarının daha inandırıcı bulduğu ölçütler kullanıldığında, yoksulların sayısının yaklaşık 10 milyon daha fazla olduğuna dikkat çekti.

Sönmez: Dünya Bankası ölçütleri yoksulların sayısını az gösteriyor

Sönmez, daha önce bianet'te de yayınlanan "Yoksulluk Edebiyatı ve Gerçekler" yazısını anımsattı; Dünya Bankası ölçütlerinin kullanılarak açlık sınırının da, yoksulluk sınırının da daha düşük gösterildiğini söyledi.

Bakan Şener'in yoksullukla mücadeleye ilişkin sözlerini de yorumlayan Sönmez, "DB böyle sözümona reçeteler de veriyor" dedi. "Bütçe dışı fazla vereceğiz, diye, kamu hizmetlerini daraltıyor, eğitimden ve sağlıktan kısıyorlar. Bu politikalarla yoksullukla mücadele edildiğini söylemek, gerçeği yansıtmıyor."

Şener'in yaklaşık 18 milyon olarak açıkladığı yoksul sayısı, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) Dünya Bankası'ndan sağlanan kredi desteğiyle 2001 yılından itibaren yürütülen ve adına Sosyal Riskin Azaltılması Projesi denilen bir ankete dayanıyor.

Sönmez, daha önce bu konuya değindiği yazısında şunları söylüyordu:

" Açlık sınırının yanında bir de yoksulluk sınırı var. O da gıda ve gıda dışı harcamaları, yani barınma, ulaşım, sağlık,eğitim v.b. insani ihtiyaçlar için yapılan harcamalar.

"Onu da TÜİK, 4 kişilik aile için ayda 429 YTL olarak belirlemiş ve bu gelirin altında kalanları da nüfusun yüzde 26'sı olarak ilan etmiş.

"Oysa, aynı 4 kişinin gıda ve gıda dışı harcamaları için ayda gerekli asgari gelir Türk İş tarafından 1600 YTL olarak belirlenmiş. Arada 1'e 3'ten fazla bir fark var. Eğer, Türk-İş'in yoksulluk tarifi kabul edilseydi, yoksulların oranı TÜİK'in açıkladığı gibi nüfusun yüzde 26'sında kalmaz yüzde 40'ları bulur, 18 milyon yerine 28-30 milyon insanın yoksul tanımına girdiğini görürdük...

"Demek ki, Dünya Bankası ölçütlerini kullanınca hem aç nüfus hem de yoksul nüfus, olandan daha az gösterilmiş oluyor. Hem de açlarda en az 2 milyon, yoksullarda 10 milyon az!.." (TK)