Eğitim Kalitesi Arttıkça Servis Sorunu Kalkar

Bakanlığın geliştirdiği yeni kayıt sistemine göre her okulun bir İnternet adresi olacak. Veliler, bu adres üzerinden öğrencileriyle ilgili girdikleri bilgileri onaylamak için daha sonra okula gelerek bir beyanname imzalayacaklar.

"Zorunlu bağışa" çözüm arayışı

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, veliler ile okul idaresini karşı karşıya getirmeyen bu uygulama ile her kayıt dönemi yeniden gündeme gelen bağış sorununa da kökten çözüm getirileceğini ifade etti.

Bakanlığın yeni uygulamayla çözüm getirmeyi hedeflediği bir diğer konu ise okul servisleri. Bakanlık, "En iyi okul eve en yakın okuldur" sloganını öne çıkartarak, bu yeni kayıt sistemiyle öğrencilerin evlerine yakın okullara kayıt yaptırmasını zorunlu kılacak.

Böylece mesafe göz önüne alınarak kar tatilinin uzatılması ya da okul yolunda yaşanabilen kazalarda öğrencilerin yaşamlarını yitirmesi gibi olumsuzlukların da önüne geçilmesi amaçlanıyor.

Dinçer : Sorun kaliteli okulların yaygın olmayışında

Eğitim ve Bilim Emekçiileri Sendikası (Eğitim-Sen) Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, Bakanlığın okullara İnternet aracılığıyla kayıt uygulamasını bianet'e değerlendirdi.

Dinçer'e göre asıl sorun, devlet okulları arasında eğitim düzeyi, fiziki alt yapı-donanım ve olanaklar açısından büyük farklar olması.

"Okullar düzey olarak birbirlerine yakın olmadıkları için, insanlar ne yapıp edip bir yöntemini bularak çocuklarını daha iyi, daha merkezi, olanakları daha geniş okullara gönderiyorlar. Ardından bu okullara çocukları gönderebilmek için servis kullanmaya da zorunlu kalıyorlar."

Dinçer'e göre, bakanlığın uygulaması bir önlem olabilir, ancak yine de kaçaklar olacaktır.

"Düzen kapkaç düzeni, eğitim de bu şekilde ele alınıyor" diyen Dinçer'e göre kar mantığı üzerine kurulu yaklaşımla "eğitimde bir okullar piyasası, borsası" oluşturuluyor. Bununla mücadelenin yolu ise, okulların düzeylerini eşitlemekten geçiyor.

Dinçer,düzey farklılıklarının yok edilmesi, tüm okulların tam donanımlı hale getirilmesi için devletin, hükümetin gerekli kaynakları ayırması zorunluluğunun altını çiziyor.

"Bakanlık 'okul bütçeleri' hazırlamalı"

Bunun aksi bir durumun giderek okulları "zenci-melez-beyaz okul" ayrımına sürükleyeceğini söylüyor.

Hem okullar arası düzey farklılığının giderilmesinde hem de kayıt parası sisteminin sona erdirilmesinde etkili bir çözüm olarak Dinçer'in önerisi ise katılımcı yöntemlerle yıllık okul bütçeleri hazırlanması ve bu bütçelerin Bakanlık tarafından okullara aktarılması:

"Yıllık okul bütçeleri, katılımcı bütçe anlayışıyla, yani öğretmenlerin, idarecilerin, öğrenci temsilcilerinin,konuyla ilgili olan çeşitli kurumların, kitle örgütlerinin, sendikaların, veli örgütlerinin katılımıyla hazırlandığı ve bu bütçelerin harcamalarına yine bu katılımcı toplam tarafından oluşturulan komisyon tarafından yön verildiği, denetimin yapıldığı bir işleyiş gereklidir. Ancak böyle bir işleyişin oturtulması, bu "zorunlu bağış", "kayıt parası" sistemine son verilmesini sağlayabilir." (GS/EÖ)