Feministler: Kadın bedeni savaş alanı değildir

“İşgal edilmiş topraklarda kadınlar en fazla zarar gören kesim oluyor. Kadınlar barış ister diyoruz. Şimdi gördüğünüz bu kalabalık topluluğun sayısı, kadınların sayısı az görünüyor olsa bile savaş karşıtı kadınların sayısı artacak."

“Savaşa hayır diyeceğiz, işgale hayır diyeceğiz, sadece İsrail’de Filistin’de değil Rojava’daki kadınların da yanındayız. Bütün mücadele eden kadınların yanındayız…”

Meryem Güneş

“Filistin özgür olana kadar mücadeleye devam. Yok oldu bitti diyen Filistin mücadelesi yeniden doğdu bugün herkes iki devletli çözümü konuşur oldu.” 

“Ortadoğu’ya barış Filistin ve Kürt halklarının  özgürlüğü ile gelecek. Bu özgürlük için bir adım atıyorsak bizim için mutluluk.”

Selma Eroğlu

“Burada olmak her şeyden önce beni güçlendiriyor. Güçlendirici. Bu enternasyonel direnişte bulunmak bana iyi geliyor. Öznel bir yerden konuşuyorum. Politik anlamı üzerine konuşmuyorum. Kendi adıma heyecanlı hissediyorum.” 

“Ölü toprağı silkeleniyor gibi geliyor. Burada tek bir konuda da olsa farklı görüşlerle bir araya gelmek de ayrıca hepimiz açısından ilginç. Artık ölü toprağını üzerimizden attık, uzun süredir yastaydık. Şimdi gerçekten emperyalizme karşı direnişe geçeceğiz halklar olarak.” 

Beyhan 

İsrail'in Gazze'de El-Ehli Baptist Hastanesi'ne yönelik bombalı saldırının ardından İstanbul’da dün akşam (18 Ekim Çarşamba) düzenlenen protestoda böyle seslendiler. 

Çok sayıda ve farklı politik çizgideki insanların bir araya geldiği protestonun başka bir dikkat çeken noktası, Kadınlar Birlikte Güçlü’nün çağrısıyla bir araya gelen feministlerdi. 

2023 Filistin-İsrail Savaşı

13 Ekim 2023

Saldırıyı protesto etmek için ilk olarak İsrail Konsolosluğu’na en yakın noktalardan biri olan Levent Metro durağında buluşan gruplar arasında olan feministlerden yükselen “İsra, haya, hurriya”, “Jin Jiyan Azadi” sloganları dikkat çekti. 

Ayrıca kadınların, “İsrail’le anlaşmaları hemen bitir”, “İsrail’e boykot Filistin’e destek”, “Filistinli kadınlar yalnız değildir” sloganları da öne çıktı. 

“Kadın bedeni savaş alanı değildir”, “Yükselt yükselt barışın sesini yükselt” sloganlarını atan kadınlar, “Nehirden denizde özgür, kadınlar Filistin halkının yanında” pankartı ile yürüdü. 

“İsrail katliamla var oluyor"

Emek ve Demokrasi güçlerinin açıklamalarının ardından feministler adına açıklamayı okuyan Selin Top, şöyle seslendi:

“İsrail devleti ilan ede ede katliam yapıyor. Katliam yapmaya hakkı olduğuna inanıyor. Katliam yaparak var oluyor. Sadece haberlerimizde çıktığı zamanlarda değil, sessizlik içerisinde, her gün, 75 yıldır.”

"Biz ise devletlerin hastaneleri, okulları bombalanmasını; bunu yaparken de kınanmak şöyle dursun üstüne bir de alkışlanmalarını Rojava’dan iyi biliyoruz."

"Kimi devletler öldürürken bile mağdur, hastanede bombalanarak ölen Filistinliler, Kürtler ise ölürken bile hep suçlu! Üstüne üstlük bir halkın işgale karşı yanında olduğunu söyleyenler daha dün bir başka halkın bombalanmaya, öldürülmeye devam etmesi için sınır ötesi savaş tezkeresini bu ülkenin meclisinden yine geçirdiler. Filistin’de savaşa hayır, ama Rojava’da, Karabağ’da evet diyen bu ikiyüzlülüğe tahammülümüz yok!” 

‘Suçlusunuz’

“Zaten bu öyle bir riyakarlık ki Türkiye bir yandan Filistin’e saldırıyı kınarken bir yandan İsrail’le ticaret hacmini artırmayı sürdürüyor. Daha bugün İsrail’de gıda açığını karşılamak için Hayfa limanına 4500 ton sebze gönderildiği haberleri dolaşıyor. Sadece bombalayan devlet değil, onunla ticaret yaparak meşruiyet sağlayan tüm devletler suçlu! Suçlusunuz.”

“Aynı ikiyüzlü devletler bir yandan kadınların bedenlerini savaş politikalarına alet ederken bir yandan da Rojava’dan, Karabağ’a ve Filistin’e kadınların hayatlarını, kurdukları yaşamları hiçe saymayı sürdürüyor. Bugün Gazze’de öldürülenlerin yarısından fazlası çocuk ve kadın. Biz, bugün, kadınlar olarak Filistin halkının ve Filistinli kadınların yanında olduğumuzu söylemek için buradayız.”

“İsrail’in katliamlarının dünyanın herhangi bir yerinde ve özellikle Aşkale’yi Yahudi halkına toplu mezar haline getirmiş, bu konuda hafızası oldukça karanlık olan Türkiye’de Yahudi düşmanlığını kışkırtmak için kullanılmasına da aynı yüksek sesle karşı çıkıyoruz.”

“Kaybedecek bir dakika bile yok. Hemen, şimdi, İsrail’in bombardımanı durmak zorunda. Hemen, şimdi, Avrupa ve Amerika buna çanak tutmayı ve imkan sağlamayı, İsrail’i hukukun üstünde görmeyi bırakmalı. Türkiye hemen, şimdi, İsrail’le ticari ilişkilerini kesmeli.” 

“Gazze’nin üzerindeki abluka kaldırılmalı, acil ihtiyaçların erişimi sağlanmalı. İsrail’in Filistin’i Filistinlilerden arındırmayı, bu sefer Mısır topraklarında mülteci kılmayı amaçlayan soykırım politikası ve Filistin’in işgali son bulmalı.”  

(EMK)