İktidar Memur Yardımlarından Medet Ummamalı

Başbakan Erdoğan, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) grubunda yaptığı konuşmada, çok etkilendiği "fedakar bir memur"dan bahsediyordu. Bu "fedakar memur" Başbakan'a bir mektup göndermiş, mektubun içine de maaşının yarısını koymuştu. Hatta gerekirse, ülkenin krizden çıkması için altındaki arabasını satıp, parasını da gönderecekti.

"Fedakar memur" bir savcı çıktı

Erdoğan "fedakar memuru"ndan bahsetmeyi ertesi gün de sürdürdü. Bu memurun kim olduğu, mesleğinin ne olduğu merak konusuyken, dün özel bir televizyon kanalında konuşan ekonomist Zülfikar Doğan, "fedakar memurun" bir savcı olduğunu söyledi. Zaten sadaka gibi ücret zammı aldığı için 500-600 milyona çalışan bir kamu emekçisi olmasını da beklemiyorduk bu "fedakar memurun".

Popülist ve kuşkulu

Yeni Şafak gazetesi yazarlarından Koray Düzgören, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümetinin "milli dayanışma" kampanyasını kuşkulu ve popülist buluyor.

"Toplum da genel olarak bu tip kampanyalara kuşkuyla bakıyor" diyen Düzgören, Türkiye'de bu tür yardımların gerçek amacına ulaşmadığı düşüncesinde. Gazeteci Düzgören, bu iddiasına iki örneği veriyor:

"27 Mayıs döneminde halktan alınan yardımlarla askerlere lojmanlar yapıldı. Deprem döneminde ise toplanan yardımlar ya maaş oldu, ya da ihalelerde kullanıldı. Çok az bir kısmı ihtiyaç sahiplerine verildi."

AKP hükümetini iki öneri

Yeni Şafak gazetesi yazarı Koray Düzgören, iktidarın bu tür yardımlardan medet ummaması gerektiğini belirterek, AKP hükümetine Türkiye'nin krizden kurtulabilmesi için iki öneride bulunuyor. Düzgören'in önerileri şöyle:

* Devleti küçülterek, harcamaları azalt.

* "Savunma giderleri" denilen silah ve askeri harcamaları azalt.

Türkiye'nin askerlerini Kıbrıs'tan çekmesi durumunda çok önemli tasarruf sağlayacağını belirten Koray Düzgören, ayrıca "Ben bu kadar yoksulluk çeken, bu kadar ekonomik sıkıntı içinde olan insanların böyle yardım gibi talepleri olabileceğini pek zannetmiyorum" diyor. (BB/NK)