Kadınlar Kendi Euro 2008'lerini Anlatıyor

Aralarında gazeteci de var, bakkal da, ev kadını da. bianet'in görüştüğü kadınlar Avrupa Futbol Şampiyonası'nın heyecanına kendilerini kaptırdıklarını söylüyor. UNICEF çalışanı Tanılkan, feminist Koç¸ insan hakları aktivisti Keskin, gazeteciler Çobankent, Çalışlar ve Özcan, bakkal Aksoy, ev kadını Yılmaz bu akşamki Almanya-Türkiye karşılaşmasını izleyip izlemeyeceklerini, nasıl izleyeceklerini, futbolla ilişkilerini anlattı.

"Maç izlerken hep forma giyerim"

Şehnaz Tanılkan (UNICEF çalışanı): Normalde de maçları izlerim, futbol benim hayat stilim. Fenerbahçeliyim. Milli maçlara Fenerbahçe'nin uluslararası maçlarına olduğu kadar ilgi duyuyorum. Yine de çocukluğumdan beri Avrupa Şampiyonalarının ve Dünya Kupalarının yeri başka. Tabii ki bu akşamki maç için çok daha fazla heyecanlıyım, Avrupa Kupası’nda milli takım kademe kademe yükseldikçe heyecan da ona göre arttı.

Bu akşam maçı arkadaşlarla izleyeceğiz. Maç izlerken hep forma giyerim. Fenerbahçe maçıysa Fenerbahçe forması, milli takım maçıysa milli takım forması. Eğer maçla ilgili yazı yazacaksam, not alırım.

"Feci olan yenileni kadın, yeneni erkek yapan küfürler"

Handan Koç (Feminist, Mektup Kırtasiye): Almanya-Türkiye maçını izleyeceğim tabii. İşten sonra bir eğlence benim için.Fanatik değilim ama çocukluğumdan beri maç izlerim, Beşiktaş taraftarıyım. Milli maçlarda milli takımı tutarım, kim iyi oynuyor, kim kötü, ona bakarım; yani bir oyun sonuçta. Futbol politik bir şey değil, yenen takımın sokaklara dökülmesi milliyetçilik değil bence. İtalyanlar da maçı kazanınca sokağa dökülüyor, Yunanlar da. Bence daha feci olan, tüm maçlarda yenilen tarafı kadın, yeneni erkek yapan küfürler. Hangi taraftar olursa olsun, karşı tarafa küfür ediyor; bu "taraftarlık dışında" bir olgu.

"Maçlarda barışçıl pankartlar açılabilir"

Eren Keskin (İnsan hakları aktivisti): Maçı izleyeceğim tabii. Ben futbol meraklısıyım Galatasaraylıyım, Lig TV’m var evde.

Ben futbolu bir oyun olarak görüyorum ama futbol politikayla ilgili de bir alan, dünyadaki tüm faşizanlar futbolu kullanmıştır.

Türkiye’de de militarist, şoven yapı kitleleri motive etmek için futbolu kullanıyor. Futbol da bir referans olabilir. Demokrasi ve barış yanlısı insanlar maçlarda şovenizmi yıkmak için halkların kardeşliği adına barışçıl pankartlar açabilirler. Türkiye’nin yüzde 99’u futbolla ilgileniyor.

Milli maçları izlerken daha fazla heyecanlanmıyorum. Devlete kızgın olduğum zamanlarda milli takımı tutmuyorum. Bu geceki maçta takım tutmayı düşünmüyorum ama kızsam da Türkiye’yi tutacağım. (Gülüyor)

"Futbol fazla sonuç odaklı bir oyun"

Yeşim Çobankent (Gazeteci): Maçı izleyemeyeceğim, yolda olacağım. Beşiktaşlıyım. Eskiden daha fanatiktim, şimdi o kadar değil. En son Hırvatistan maçını Viyana'da izledim; sloganları çok maşist buldum. Avrupa’da durum buysa Türkiye’yi düşünemiyorum. Küçük bir grup vardı mesela, "ya Allah bismillah" diye slogan attılar, beni çok rahatsız etti. Silah sesleri de bütün sevincime gölge düşürüyor. Bir de futbol fazla sonuç odaklı bir oyun, kötü oynayan da kazanabiliyor. Sadece neticeye bakma durumundan hoşnut değilim. Milli maçlarda Fatih Terim üzerine çok fazla odaklanıyorlar, "Fatih Terim eşittir milli takım" gibi bir sonuç da çıkıyor, bu durumdan da rahatsızım.

"Heyecan dalgasına ben de kendimi kaptırdım"

İpek Çalışlar (Gazeteci): Normalde pek maç izlemem ama bu akşamki maçı izleyeceğim. O heyecan dalgasına ben de kendimi kaptırdım. Özellikle son anda attıkları goller çok hoşuma gitti. Televizyondan izlerken zevk alıyorum. Büyükada’da iskelede izleyeceğim.

"Kazanınca evde bağırıyoruz, başka bir şey yapmıyoruz"

Zeliha Aksoy (Bakkal): Maçı izleyeceğim tabii. Normalde de bizim herif (kocasını kast ediyor) maç hastası olduğu için tüm maçları izlemek zorunda kalıyoruz. Diğer maçlarda heyecanlanmıyorum ama milli maçlarda Türk olduğumuz için çok heyecanlanıyorum. Geçen Hırvatistan maçını izledim. Hiii, çok fenaydı valla. Kazanınca evde bol bol bağırıyoruz, başka bir şey yapmıyoruz.

"Eskiden hasta taraftardım, evlilik köreltti"

Zuhal Yılmaz (Ev kadını): Maçı izleyeceğim. Eskiden hasta bir futbol taraftarıydım ama evlilik köreltti. Milli maçlar eski futbol aşkımı canlandırdı. Evde izleyeceğim, kazanırsak dışarı çıkacak halim yok, o kadar da fanatik değilim.

"Futbol değil, milliyetçilik var"

Emine Özcan (bianet editörü): Bundan önceki maçların bir bölümünü izledim. Sadece Türkiye'nin maçlarını değil, diğer takımların maçlarını da. Dünya Kupası, Avrupa Şampiyonası ilgimi çekiyor. Ama Türkiye'nin yarı finale kaldığı süreçte anladım ki, bu maçı izlemesem iyi olacak. Hırvatistan maçının bittiği an benim için kötü bir tecrübe oldu. Sürekli silah attılar. Oturduğum sokağa dün akşam koskoca "Çılgın Türkler" diye bir afiş asıldı, duvarlara bayraklar çizildi. Bu maçı izlemeyeceğim, çünkü futbol değiil, milliyetçilik var. Bu maçta, yenseler de yenilseler de herhangi bir yerde izlemek sağlıklı olmayacak. Kendimi güvende hissetmiyorum. Tedirginim. (NV-CU/TK)