Kandiyoti: Eril Restorasyon Sürecinden Geçiyoruz

Fotoğraf ve video: Nadire Mater

2. Uluslararası Erkekler ve Erkeklikler Sempozyumu, "Erkeklikler: Zor Zamanlarda Güçlükler ve İmkânlar" temasıyla dün Şişli Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde başladı.

Yarın da devam edecek olan Sempozyum'un bugunkü açılış konuşmasını Londra Üniversitesi’nden akademisyen Prof. Dr. Deniz Kandiyoti yaptı.

Kandiyoti, "Mainstreaming Men and Masculinities: Technical Fix or Political Struggle?" (Erkekleri ve erkeklikleri anaakımlaştırmak: Teknik bir düzeltme mi siyasal bir mücadele mi?) başlıklı konuşmasında,  "hakkı yenilmiş erkeklik" ve "mağdur hak sahibi erkekliklere" değindi. 

Sempozyum, Eleştirel Erkeklik İncelemeleri İnisiyatifi (EEİİ), Özyeğin Üniversitesi ve Research Worldwide İstanbul işbirliğiyle ve Raoul Wallenberg Enstitüsü'nün desteğiyle düzenleniyor.

Erkeklik krizi tartışmaları

Ortadoğu ve özellikle Türkiye’de toplumsal cinsiyet ilişkileri ve kalkınma politikalarıyla ilgili çalışan akademisyen yazar Kandiyoti, "Son yirmi yılda, erkekleri ve erkeklikleri gelişim, kamusal, sağlık ve barış inşası inisiyatiflerine dahil etmeye çalışan sistemli çabaların iki kat arttığını" belirtti ve şöyle konuştu:

“BM temsilcilikleri, Dünya Bankası ve diğer çok taraflı ve iki taraflı bağışçılar bu gibi inisiyatiflere arka çıktılar. Bunların yanında Promundo gibi erkekleri baba, mücadeleci ve vatandaş rolleri üzerinden hedefleyen ve 'sorumlu' erkek rollerini teşvik etmeyi amaçlayan STK'lar da vardı.

“Dünya çapında cinsiyet ilişkilerinde bunlara daha da bağlı ve istihdam, eğitim ve aile hayatı gibi alanlarda meydana gelen değişimler etrafında dönen ve en son BM Kadın Birimi tarafından Haziran 2019’da basılan 2019-2020 Dünya Kadınlarının Gelişimi Raporu: Değişen Dünya’da Aileler’de örneklendirilen bir nedenler kümesi oluşmaktaydı. Toplumsal cinsiyet ilişkilerinde meydana gelen hızlı ve rahatsız edici değişiklikler, 'erkeklik krizi' hakkında tartışmalara neden oldu.

“Bu durumun kamusal söylem versiyonları 'hakkı yenmiş erkeklikler' ve 'mağdur hak sahibi' gibi terimleri popüler hale getirdi. 

 "Popülist sağ erkeklik ve militarizmi aynı pakete koydu"

"Çağdaş popülist sağın erkekliğin belirlirli bir versiyonunu, militarizmi de içinde barındıran bir paket program haline dönüştüren değerlerinin şiddet ve kadın karşıtı söylemi yücelten uzun tarihi bir kökeni var.

“Bu yüzden, toplumsal cinsiyet eşitliğini depolitize bir sorun olarak sunan politikanın dilinde yer almıyor. Uzman bilgisi ve kanıt temelli çözümlere dayanarak eşitlik mücadelesi, en iyi toplumsal cinsiyetler arası ittifakların, savaşılmaya değer değerlerin anlaşılabileceği yer olan politik alanda talep edilebilir.

 “Ailenin korunması, BM üye devletlerinin bir koalisyonu olan Ailenin Arkadaşları Grubu’nun da arasında bulunduğu bu sosyal güçlerin bir araya gelmesinin sembolü haline geldi. Bu küresel eğilimlerin çeşitli bağlamlarda herhangi bir şekilde ifade bulabilmesi tamamıyla yerel politik dinamiklere dayanıyor.

"Bu dinamiklerin çelişkili doğası, özellikle toplumsal cinsiyete dayalı şiddet alanında görülüyor. Ben farklı coğrafyalarda cinsiyet temelli şiddete reaksiyonların toplumsal cinsiyet çizgilerini geçen siyasi ayrıştırmaları şekillendirdiğini düşünüyorum. Ben olağan patriyarka versiyonundan farklı olarak bir eril restorasyon sürecinden geçtiğimize inanıyorum.

"Eril restorasyonu içeren yeni politikalara dayanma daha güçlü bir gözetim ve denetim ve vatandaşların hayatına daha yüksek düzeyde dahil oluşu gerektiriyor. Bu nedenle, demokratik olmayan yönetimin merkezinde yer alıyor. Eril restorasyon politikası ve patriyarka karşıtlığı arasındaki çelişki, farklı toplumsal gruplar arasındaki ilişkilerin daha fazla farkında olan yeni jenerasyon kadın ve erkekler için yeni alanlar yaratıyor.”

TIKLAYIN - Sempozyumun detaylı programı

(EG/EMK)