“Kayyım, Batman Belediyesi'ni borç batağına sürükledi”

"Batman Çayı, kaderine terk edildi."

"Hasankeyf barajı kapatıldığı için oradan ulaşan temiz sudan da olduk. Şimdi çay üzerine günde yaklaşık 100 bin metreküp kanalizasyon suyu dökülüyor."

"Halkımız için çalışmak istiyoruz; ama engelleniyoruz."

"Kayyım faaliyetleriyle Kürdistan'da yıllardır verilen emekler ve geleceğimiz çöpe atılmak isteniyor."

"Keşke verdikleri sadece on yıllık bir zarar olsa. Burada çok sinsice ve çok stratejik hamlelerle bazı faaliyetler yürütülüyor."

Batman'da kanalizasyon suyu, arıtılmadan Batman Çayı'na dökülüyor. Lağım suları nedeniyle çevreye kötü kokular yayıldığı gibi, tüm canlıların yaşamı da tehlikeye atılıyor.

Batman'da yürütülen kayyım faaliyetleriyle ilgili, Batman'ın Halkların Demokratik Partisi'nden (HDP) seçilen belediye başkanı Dr. Mehmet Demir'e başvurduk. Kendisi de hekim olan Demir, kanalizasyon suyunun çevreye verdiği zarar kadar halk sağlığı açısından da büyük sorun teşkil ettiğine dikkat çekti.

Özellikle yaz aylarında Batman'da yükselen sıcaklıklar ve nem nedeniyle, sorunun daha da tehlikeli hale geleceğini söyleyen Demir, kayyımın belediye bütçesiyle belediyenin çalışma alanını kapsamayan işler yaptığını da kaydetti.

"Atık suyun büyük kısmı arıtılmıyor"

Kayyımın Batman'daki ihmal zincirini Dr. Mehmet Demir, Batman Çayı'ndaki kirlilik üzerinden anlatmaya başlattı:

"Batman suyuna daha ilkel bir mekanik arıtma tesisi yapıldığı esnada 60 bin metreküplük bir debisi vardı. O mekanik tesis, kirli suyun anca yüzde 40'ını arıtabiliyordu. Biyolojik bir arıtma tesisimiz ise hiçbir zaman olmadı. Söz konusu tesisin zamanla arıtma potansiyeli de azaldı ve şu anda yaklaşık olarak günde 40 bin metreküp civarında su arıtabiliyor. Geri kalan su, arıtılmadan olduğu gibi Batman Çayı'na dökülüyor."

"Çevre felaketi, halk sağlığı sorunu"

Seçildiği dönemde ekoloji açısından da güvenli bir arıtma tesisi için başvurularda bulunduklarını söyleyen Demir, şöyle devam etti:

"Biz belediyeyi devralır devralmaz, biyolojik arıtma tesisi için Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı'na (IPA) başvurmak istedik. Fakat hibe kredileri bitmişti. Çalışmalarımıza başka kaynak bulmak için çabalarken kayyım atandı ve Batman Çayı, kaderine terk edildi. Bu esnada Hasankeyf barajı kapatıldığı için oradan ulaşan temiz sudan da olduk. Şimdi çay üzerine günde yaklaşık 100 bin metreküp kanalizasyon suyu dökülüyor.

"Bir hekim olarak ilerleyen süreçlerde bu atık suyun ne kadar tehlikeli olabileceğine dair herkesi uyardım. Batman'ın ortalama sıcaklığı özellikle yaz aylarında hat safhaya ulaşıyor. Buharlaşma ve nem oranı da çok yüksek ve gittikçe yükselecek. Bu Batman ve Batman çevresi için hem bir çevre felaketi hem de bir halk sağlığı felaketidir."

Belediye borç batağında

İki kayyım döneminde belediyenin borçlarının ayyuka çıktığını söyleyen Demir, seçildikleri ve görevde kaldıkları kısa dönemde dahi belediyenin borçlarını azalttıklarının altını çizdi:

"Halkımız için çalışmak istiyoruz; ama engelleniyoruz. Biz çalışmaya başladığımızda bir önceki kayyımdan 307 milyon borç kalmıştı. Yaptığımız bütün çalışmalarla beraber yine nispeten azalttık borcu ve 280 milyona düşürebildik. Batman Belediyesi'nin şu anki borcu 1 milyara yakın. Belediye borç batağı içinde.

"Bu hak mı, reva mı?"

"Bu paralar halk için kullanılmıyorsa, halk sağlığı gözetilerek harcanmıyorsa nerelere gidiyor? Batman kaynakları çarçur ediliyor. Bu hak mı, reva mı? Belediye, sorumlu olduğu alanlara hizmet etmekten ziyade Batman'daki mevcut kurumların ihtiyaçlarını karşılıyor. Söz konusu harcamalar Emniyet Müdürlüğü'nün, İçişleri Bakanlığı'nın bütçesine bağlıyken Emniyet Müdürlüğü Hizmet Binası, 7 milyon harcanarak Batman Belediyesi'nin bütçesinden yapılıyor.

"Batman Üniversitesi'nin hizmet binası 5 milyon lira harcanarak Batman Belediyesi'nin bütçesinden yapılıyor. Diyanet'in, Gençlik Spor Müdürlüğü'nün ha keza. Batman Belediyesi bir il belediyesidir. Bir büyükşehir belediyesi değil ki bütün kurumlara hizmet sunsun. Kaynaklar böyle harcandığı için verilmesi gereken hizmet de verilmiyor."



º EK BİLGİ: Mezopotamya Ajansı'nın haberine kayyım ve yönetiminin, bir süre önce kent girişine konulan "Kadim toprakların modern şehri Batman" yazılı tabela için 22 Eylül 2021 tarihinde 690 bin TL'lik bir ihale gerçekleştirdi.

"Kayyım tüm emeklerimizi çöpe atmak istiyor"

Batman Çayı dışında, kayyımın kente verdiği zararlara değinen Demir, "Kayyım faaliyetleriyle Kürdistan'da yıllardır verilen emekler ve geleceğimiz çöpe atılmak isteniyor," diyor. Kayyımın yürüttüğü politikaların ve faaliyetlerin, iki dönemlik bir süreçten bile daha fazla hasar yarattığını söyleyen Demir, şöyle devam etti:

"Keşke verdikleri sadece on yıllık bir zarar olsa. Burada çok sinsice ve çok stratejik hamlelerle bazı faaliyetler yürütülüyor. Şunu dahi yaptılar: Bir önceki dönemdeki işten çıkarmaları sanki biz yaptık gibi göstermeye çalıştılar ve bizi tabanımızla karşı karşıya getirmek için ellerinden geleni artlarına koymadılar.

"Belediyenin en büyük gayrimenkulü olan Batman Park, 635 milyon bedeli olabilecek bir yer iken 150 milyona satmaya çalıştılar. Batman Park A.Ş.'nin yönetimine bakıyoruz, AKP İl Başkanı Akif Gür var. Biz gerek ulusal basında gerekse yerel basında bunu elimizden geldiğince duyurduk ve böylece geri adım atmak zorunda kaldılar. Şu an Batman Park AVM arsası satış ihalesi iptal edilmiş durumda."

º EK BİLGİ: Mezopotamya Ajansı'nın haberine göre Batman Belediyesi kayyımı, bayrak, poster ve flama alımı için 1 milyon 550 bin TL harcadı. Kayyım yönetimi Aralık ayında, "El bayrağı (sopalı) alım işi" için 165 bin TL harcadı. 

Kürtlerin iradesini kıramıyorlar

Demir, son olarak Batman'da park ve ormanlar üzerinden yürütülen faaliyetlere değinerek şunları söyledi:

"Yine bölgede 14 dönümlük bir eğitim alanı vardır. O alanı, eğitim alanından çıkarmak için her ay bizim meclisimize başvurdular. Çıkarmadık eğitim alanından. Kayyım gelir gelmez o eğitim alanını çıkardı. O bölgedeki çocuklar, en az 2-3 kilometre uzaklıktaki okullara gönderildiler. Buna kimin hakkı var?

"Biz bunları nasıl bitiririz diyorlar"

"170 dönümlük Yaşar Kemal Kent Ormanı vardı. Biz orayı parka dönüştürmek istedik. Kayyım geldi ve oraya yönelik planlarımız da durduruldu. Şu an kaderine terk edilmiş durumda o orman. Ki el değmemiş bir durumdaydı.

"Kürtlerin iradesini kıramıyorlar; ama bazı faaliyetlerle bunu organize etmeye çalışıyorlar. 'Biz bunları nasıl bitiririz?' diyorlar. Seçildiğimiz dönem kentte, kültür-sanat alanında pek çok faaliyet yürütüyorduk. Dil, kültür, tarih çalışmaları yapıyorduk. Şimdi bakıyoruz, daha çok muhafazakâr tabana yönelik etkinlikler düzenleniyor. Elimizden alınmak istenenin farkında olalım. Kentlerimiz ve halkımız için çalışmaya devam edelim."

(TY)