Meral Akşener'den CHP'ye: Kurmay zeka Saraçhane'de aramayı akıl ederdi

Fotoğraf: Fecri Barlık / AA

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, FOX TV'de İlker Karagöz'ün sunduğu Çalar Saat programına konuk oldu. Akşener deprem ve seçimler üzerine konuştu. Erdoğan’ı ve partililerin açıklamalarını eleştirdi.

AKP Sözcüsü Ömer Çelik, "Biz afet bölgemizde vatandaşlarımızla birlikte olduğumuz için siyasi tartışmaların parçası olmadık. Cumhurbaşkanımıza ve bizlere söylenen sözleri şimdilik not ediyoruz" sözlerine atıfta bulunan Akşener şöyle konuştu.

“Birinci derecede ahmaklık görüyorum bu sözleri, siyasi olarak gerçek bir geri zekâlılık görüyorum.  Bu saatten sonra ölümü tatmış bir insanın neden korkusu olur ya! Kimle neyi korkutuyorsun.

“Hazır bir araya gelmişken bir iyilik dalgası var, çık üzerine kardeşim. Bunun yerine parmak sallıyor. Ne oluyor, kime yarıyor. Bir ahmaklık ve siyasi geri zekâlılık olarak görüyorum. Parmak sallamak bir ihtiyat haline geldi.

"Öğrenmeye kapalı bir yapı sadece seçim almaya odaklı, empati yoksunu bir yapı, sonuç itibariyle korkutursam her işleri hallederim deniyor. Her yeri kapattınız elinize ne geçti? Elimizde telefonlarımız var. Burayı kapattın da ne geçti eline?"

Seçim tarihi

Akşener seçimler için şunları söyledi.

"Seçim 14'üne yetişemeyebilir, dedim. (Deprem alanı) Büyük görünüyor. 1,7 milyon insan göç etti gözlemimiz var. Sayın Erdoğan'ın önerdiği 14 Mayıs olmayabilir, dedim. Ama 18 Haziran’da bu seçim kesinlikle olacaktır, olmalıdır. Şimdi aldığımız bilgiler, 14 Mayıs’ta Erdoğan’ın bu seçimi yapacağına dair. Onu da ne zaman öğreneceğiz? 10 Mart'ta bu kararın alınması gerekiyor" dedi.

"Biz eğer 6 Nisan öncesinde bir seçim kararı alınırsa ona Mecliste onay vereceğimizi söylemiştik. Çünkü bir kanun çıkmıştı, eski seçim yasasına yürüsün diye. 14 Mayıs bunun karşılığı değil, dolayısıyla Mecliste biz buna onay vermeyeceğimizi ilan etmiştik, aynı yerde duruyoruz.

“Niçin buna rağmen hızlı bir şekilde yapılacağını soruyorsanız, benim gezip gördüğüm, bu çalışmalar neticesinde ortaya çıkan gerçeklik şu: Sayın Erdoğan bu işin becerilemediğini herhalde anladı. Uzadığı takdirde daha büyük beceriksizliklerle karşılaşılabileceğini herhalde anladı. Ciddi bir para toplandı. Dolayısıyla bazı şeyleri daha hızlı şekilde yaparmış gibi bir dili geliştirmek daha kolay. Geleceğe dair söyleyecek bir şey kalmadığı için en uygun zaman gibi görünüyor."

Aday ne zaman açıklanacak?

Millet İttifakının 2 Mart'ta yapacağı toplantıya ve cumhurbaşkanı adayına dair sorular üzerine ise Akşener şöyle konuştu:

"Bizim ev sahipliğini yaptığımız toplantıda, cumhurbaşkanı adayının hangi yöntemle nasıl belirleneceğine dair bir çalışmanın yapılması gerektiği gündem maddeleri içinde vardı. Bunu konuştuk, yol ve yönteminin nasıl olması gerektiğine dair konuştuk. Sonra Sayın Karamollaoğlu hepimizi gezdi, bazı yol ve yöntemler konuşuldu. Biz 13’ünde oturduğumuzda aşağı yukarı ne yapacağımızı netleştirip kamuoyuyla paylaşacaktır. Ama adayın ismi şu olacak diye bir kararımız olmadı.

“Bu 2 Mart’ta yapacağımız toplantıda bunun yolu yönteminin kesinlikle konuşulacağını düşünüyorum, ben söyleyeceğim çünkü. Kararlarımızı hızlı bir şekilde almamız lazım. Eğer 14 Mayıs’sa süreç iki buçuk ay.

“İsmi siz ne zaman öğrenirsiniz onu bilmiyorum çünkü diğer arkadaşlar adına konuşmak doğru değil. Şu ana kadar adı geçen herhangi bir ismi o masada konuşmadık.

"Bu ucube sistemden kurtulamama korkusu var insanlarda. Onun için de ortada 'Hadi hadi' diye bir kavram var. Halbuki ortaya birçok güzel şey çıktı. İsim üzerinde uzlaşıldığı takdirde çok hızlı yol alınır.

"Kılıçdaroğlu'nun deyimiyle masadan çıkacak aday. Bu parlamenter sistemi tartıştığımız son seçim. Bir daha konuşamayız kaybettiğimiz takdirde.

"Kazanacak bir adayla gideceğiz ve kazanacağız. Hem de birinci turda kazanacağız. Millet ittifakı, kazanacak bir adayla kazanacak."

Kılıçdaroğlu'nun adaylığı tartışması

Akşener "Kemal Bey'in adaylığı masaya gelirse adaylıkla ilgili karar ortak mı alınmalı? Bir lider olmasa mı acaba gibi bir tereddüt ortaya koyarsa nasıl bir tablo ortaya çıkar" sorusu üzerine şunları kaydetti:

"Benim bildiğim Sayın Kılıçdaroğlu, adayın ortak belirleneceğini kendisi ilan etti. Sayın Bülent Kuşoğlu ile başlayan, bizi söylüyor herkes ama esasında başlayan yer orası. CHP'de Bülent Kuşoğlu’nun Hande Fırat’a verdiği bir beyanat var. Bu masanın Sayın Kılıçdaroğlu’nun adaylığı için kurulmuş olduğunu betimleyen ve onun adaylığı olmadığı takdirde masanın dağılacağını söyleyen bir şey ve bir tekzip görmedi bu. Yani Sayın Kuşoğlu, Kılıçdaroğlu’na çok yakın bir insandır.

“Dolayısıyla bu kabul gören bir durumsa eğer, ben de diyorum ki biz de o zaman bu Altılı Masa’nın liderleri olarak, bizim o masaya otururken ki bilgimiz nedir? Gücümüzü birleştirip 13. Cumhurbaşkanını seçtireceğiz. Dolayısıyla o zaman rol icabı kurulmuş bir masa olur ki o noter görevi gören bir masa. Benim bilgimiz içinde bu masa noter görevi görmeyecek.

“Aslında buradaki çelişki kısmı bize ait değil. Cihan Paçacı benim abi dediğim bir isimdir, Kılıçdaroğlu’nun da okul arkadaşıdır. Bir beyanat verdi, yanlış anlaşılmaya müsait bir beyanat verdi. Cihan Abi istifa etti görevinden. Kemal Bey telefon etti, istifasını istemediğini ifade etti. Cihan Abi kendi istifa etti. Yanlış anlaşılmaya müsait bir sonuç ortaya çıkınca böyle oldu.

“Şimdi Sayın Paçacı böyle bir eylemi yapmasaydı CHP ne yapacaktı acaba? Ama Kuşoğlu’nun söyledikleri duruyor. Sürekli parmaklar İYİ Parti'ye sallanıyor, yanlış kısmı bu.”

Kılıçdaroğlu'nun Almanya'ya gidişi

"Sayın Kılıçdaroğlu'nun Almanya'ya gitmesinde bir problem yok. Sayın Kılıçdaroğlu'nun yanında bulunan o muhteremler, benim yanımdaki arkadaşları ya da onlar yoksa beni ararlardı yukarı çıktığımda. Hani Sayın Hande Fırat ile Sayın Erdoğan 15 Temmuz'da yapmıştı ya, benim telefonumdan o düzenek kurulurdu, arardı beni sayın Kılıçdaroğlu, ben onu halka gösterirdim. Bunu akıl eder kurmay zekâ. Sonuç, beceremediniz. Sonra ne oldu? 'Terbiyesiz, fırsatçı, saygısız, içişlerine karışıyor.' Sürekli olarak İYİ Parti üzerinden analiz yapmak üzerine, bu manada biz birçok şeye gayet dikkatliyiz. Benim korkum, burada biriken öfke, burada kendini beğenmişliğin yarın kaybedildiği takdirde o bitmeyen rövanşı ortaya koyması."

(HA)