Nobel Barış Ödülü İklim Değişikliğiyle Mücadeleye

Nobel Barış Ödülü'nü veren Norveç Nobel Komitesi, 2007 ödülünü Birleşmiş Milletler (BM) Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'yle (IPCC) eski ABD Başkan Yardımcısı Al Gore arasında paylaştırdı.

 Komite ödülü "insan eliyle oluşan iklim değişimi konusunda daha fazla bilgi sağlamak ve bunu mümkün olduğunca yaygınlaştırmakta ve iklim değişikliğiyle mücadele için alınması gereken önlemleri ortaya koymaktaki çabaları" nedeniyle üç binden fazla bilim insanını buluşturan IPCC'ye ve Gore'a verdiğini açıkladı.

"İklim değişikliği insanın denetiminden çıkmadan harekete geçmek gerekli" diyen Komite, bu ödül tercihiyle dünya ikliminin geleceğini korumak için alınması gereken kararlara, süreçlere dikkat çekmeye ve insanın güvenliğine yönelik bu tehdidi indirgemeye katkıda bulunmayı amaçladığını da bildirdi.

Ödül töreni 10 Aralık'ta düzenlenecek.

Gore'a eleştiriler

BBC'nin haberine göre, "Şüpheci Çevreci" adlı kitabın yazarı Bjorn Lomborg, Gore'un seçilmesinin siyasi bir karar olduğunu söyledi. Lomborg, sadece IPCC'nin ödül almış olmasını dilerken, Gore'un filminde deniz seviyesinin altı metre yükselebileceği gibi bazı maddi hatalar olduğunu vurguladı.

Gore'un bu yıl Oscar ödülü de alan "Uygunsuz Gerçek" filmi ve "Live Earth" konserleri dizisi, özellikle iklim değişikliğinin kapitalizmin yapısal sorunlarıyla bağlantısı olduğunu savunanlarca da eleştirilmişti.

Türkiye Yeşilleri'nden Ümit Şahin, bianet'te yayınlanan yazısında şöyle yazmıştı:

"Birileri küresel ısınmanın politik bir sorun olduğunu, endüstriyel kalkınma mantığını ve tüketim çılgınlığıyla ayakta duran kapitalist sistemi sarsmayı öngörmeden hiçbir yol alınamayacağını ilan ettikçe, bu tür karşı hamleler artarak gelmeye devam edecek gibi görünüyor. (...) Öyle bir rıza imalatı ki bu, dünyanın elden gitmesi sayesinde kârlarını arttırmayı düşünenleri kahraman ilan edebiliriz."

Dinçer Aslan da Al Gore'un başkan yardımcılığı döneminde gerçekleşen çevre ve sağlıklı yaşam hakkı ihlallerinden örnekler verdikten sonra şöyle demişti:

"Live Earth'ün bir de söylemedikleri var tabii. Örneğin küreyi asıl ısıtanların uluslararası tekeller olduğu, kimyasal silahların ve petrol tekellerinin çevreyi büyük bir felakete sürüklediği, biyoyakıt şirketlerinin tarımsal yıkımın en büyük müsebbibi haline geldikleri gibi. Bir de bunlara karşı çıkılmadan çevrecilik yapmanın kumda oynamaktan farksız olduğu gibi küçük ayrıntılar." (TK)