ÖDP'de Tartışma Olağanüstü Kongre'ye Taşınıyor

Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) bu hafta sonu olağanüstü kongreye giderken, Parti Meclisi üyesi Sinan Tutal partinin yöneliminin netleşmesi ve bununla uyumlu bir yönetimin ortaya çıkmasının önemli olduğunu, Merkez Yürütme Kurulu üyesi Alper Taş'sa yerel seçim döneminde kongrenin anlamlı olmadığını söyledi.

Hem Tutal hem de Taş, parti içinde yaşanan tartışmanın gerilime dönüşmeyeceğini, demokratik işleyişin korunacağını vurguladı.

22 Temmuz ve sonrası

Ufuk Uras, Taş'a karşı aday olarak çıktığı ve seçimi kazandığı kongrenin ardından 22 Temmuz seçimlerinde Demokratik Toplum Partisi'nin (DTP) de desteğini alarak bağımsız milletvekili seçildi.

Bu süreçte Uras'ın parti kararlarını yok saydığı iddialarıyla tartışma başladı, son olarak Ekim 2007'de yapılan olağanüstü kongrede de tartışmalar yükseldi. Uras bu kongrede de başkan seçildi fakat parti meclisinde Uras muhalifleri çoğunluğu kazandı.

Son dönemde de Uras'ın Ergenekon üzerine açıklamaları ve yerel seçim ittifakı çalışmaları tartışmaları yeniden alevlendirdi, MYK'den bir grup Uras'ı eleştiren bir bildiri yayınladı. Buna cevap veren Uras, daha sonra yetkisini kullanarak partiyi olağanüstü kongreye götürdü.

Geniş bir kutup

Uras'ı destekleyen Tutal, hafta sonu yapılacak kongrede yönetimdeki uyumsuzluğun giderileceğini belirtti. Tutal, bunun yerel seçimlerde partinin etkin olabilmesi için önemli olduğunu belirtti.

"Amacımız, AKP ve CHP dışında emekten, özgürlükten ve demokrasiden yana, sosyalistlerden sosyal demokratlara tüm düzen mağdurlarının dikkatini çekebilecek bir sol merkez yaratmaya çalışmak. Kongreden ÖDP'yi bu çabanın lokomotifi haline getirecek bir yapının çıkmasını umuyoruz." 

Tutal, muhaliflerinse partiyi dar bir çerçeveye hapsetmek istediğini öne sürdü.

Emek hareketi

Taş ise kongrenin ÖDP'de ortaya çıkan politik krizi aşabilecek bir dinamiğe sahip olmadığını belirtti ve yerel seçimler yaklaşırken kongreyle uğraşmanın handikap yaratacağını söyledi.

Kapitalizmin krizi derinleşirken ÖDP'nin eskiden olduğu gibi asgari taleplerin ötesine geçerek belirgin bir anti-kapitalist ve anti emperyalist hat tutturması gerektiğini vurgulayan Taş, şu an iki eğilimin karşılaştığını söyledi:

"Birinci hat Kürt sorununa demokratik çözüm ve askeri vesayet rejiminin geriletilmesi ekseninde liberallerden Müslümanlara, sosyalistlere geniş bir demokrasi cephesini biraraya getirmek isteyen bir çizgi. Bunun şu an somut karşılığı çatı partisi tartışmaları.

"Bir de bunun karşısında ana ekseni kapitalizmin girdiği kriz ekseninde diğer kimlik meselelerini emek hareketine bağlayarak yürütme anlayışı var. Bizim şiarımız budur."(BÇ/EÜ)