Parlamentoda HAK-PARlı Güçlü Tartışıldı

Güçlü, iki yıl önce Mersin’de “Kürtlerin Ulusal ve Kültürel Hakları” konulu konuşmasından dolayı yargılandı, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) “halkı ırk ve bölge ayrımcılığı güderek kin ve adalete teşvik”le ilgili 312. maddesi çerçevesinde bir yıl hapis cezasına çarptırıldı.

İbrahim Güçlü, Türkiye’de politik çalışmalarından dolayı hayatının büyük bir bölümünü İsveç’te sürgünde geçirdi. Geçtiğimiz yıllarda yasal siyasi zeminde politika yapmak üzere Türkiye’ye dönüş yaptı.

Dışişleri bakanına sorular

İbrahim Güçlü, “Kürt politik arenasında daha çok PKK’ya karşı yönelttiği sivri eleştirileri” ile tanınıyordu.

İbrahim Güçlü’nün tutuklanması İsveç Sol Partisi’nin en güçlü başkan adaylarından olan Lars Ohly’nin İsveç Dışişleri Bakanı Anna Lindh’e yönelttiği bir soru ile İsveç Meclis gündeminde tartışıldı.

Ohly, Meclis’te yaptığı konuşmasında şu noktalara değindi:

* İbrahim Güçlü, Türkiye’de doğmuş, fakat uzun yıllardır İsveç vatandaşıdır. İsveç’te Kürt Kültür Vakfı’nın ve Kürt Yazarlar Birliği’nin kurucu üyelerindendir.

* İbrahim Güçlü, Türkiye´de Kürt sorununun sadece barışçıl siyasi yollarla çözülmesini savunan ve bu yönde yasal siyaset yapan biridir. İbrahim Güçlü’nün tutuklanma olayı gösteriyor ki, Türkiye’nin yeni hükümeti de Avrupa Birliği’nin (AB) demokrasi ve insan hakları konusundaki koşullarını yerine getirmekten uzaktır.

* İbrahim Güçlü, Türkiye’nin terörist olarak adlandırdığı PKK örgütüne karşı barışçıl siyaseti savunan en güçlü politik simalardandır. İbrahim Güçlü’nün tutuklanması, azınlık hakları savunucularına yöneltilen edepsizce bir provokasyondur.

* Artık sadece Türk vatandaşları değil AB vatandaşları da Türkiye’de siyasi görüşlerini açıklayamaz hale gelmiştir.

Dışişleri bakanından açıklamalar

Lars Ohly daha sonra, Dışişleri Bakanı Anna Lindh’e konuyla ilgili ne yapmayı düşündüğünü sordu.

Bunun üzerine Anna Lindh, Türkiye’de, İsveç, AB ve Türk yurttaşlarının özgürce görüş ve düşüncelerini açıklaması, tartışması ve Türkiye’deki Kürtlerin kültürel ve insani haklarının uluslararası hukuk ve sözleşmelere uygun olarak düzenlenmesi gerektiğini vurguladı.

Lindh, Türkiye’nin AB’ye kabul edilmesi için bu düzenlemeleri bir an önce gerçekleştirmesi gerektiğini savundu.

“İbrahim Güçlü” olayı gibi siyasi tutuklanma olaylarının Türkiye’nin AB görüşmelerinde göz ardı edilmeyeceğini, bu durumun gündeme getirileceğini belirtti. (SN/NM)