Putin, nükleer silahsızlanma anlaşmasını askıya aldı

Fotoğraf: Putin'in 21 Şubat konuşması/TASS

Salı günü, savaşın tırmanışında yeni bir doruğu işaret edecek ve nükleer tehdidi daha da yakınlaştıracak "ifşaat"ını dayandıracağı "Batı"yı ve Ukrayna'yı hedef alan iki saati aşkın konuşmasının sonunda Putin,Rusya Federasyonu'un,Yeni START'a katılımını askıya aldığını ilan etti.

8 Nisan 2010'da Prag'da imzalanan Yeni START tam adıyla Yeni Stratejik Silahların Azaltılması Anlaşması, 2012'de sona erecek olan Moskova Antlşaması'nın (SORT) yerini almış ve 5 Şubat 2011'de yürürlüğe girmişti. 

Anlaşma stratejik nükleer silah rampalarının sayısını karşılıklı yarıya indirmeyi ve SORT'unkinin yerine yeni bir teftiş ve teyit düzeninin kurulmasını öngörüyordu. 

İtalya'da yayımlanan Il Manifesto gazetesi muhabiri Esther Nemo'nun haberine göre, Vladimir Putin, Ukrayna'yı işgalinin yıldönümünden üç gün önce, Moskova'da Federal Meclis ve Rusya seçkinleri önünde yaptığı bu yıllık ulusa sesleniş konuşmasında, çatışmanın yeni bir aşamasını başlatmış oldu.

"Gerektiğinde nükleer
silahları denemeye hazırız"

"Bize stratejik bir yenilgi yaşatmak ve nükleer tesislerimize girmek istiyorlar. Bu yüzden bugün Rusya'nın stratejik silah anlaşmasına katılımını askıya aldığını duyurmak zorunda kalıyorum" diyen Putin, ABD "yeni nükleer silah türleri geliştirirken", ulusal nükleer enerji şirketi Rosatom ve Savunma Bakanlığı'nın gerektiğinde nükleer silahlarını denemeye hazırlanmaktan sorumlu olduklarını da sözlerine ekledi

Putin, "Elbette, bunu ilk yapan biz olmayacağız" dedi. "Ancak Amerika Birleşik Devletleri denemeler yaparsa, biz de yapacağız. Hiç kimse küresel stratejik eşitliğin yok edilebileceğini sanmak gibi tehlikeli bir yanılsamaya kapılamaz."

Konuşmadaki tek "açık kapı", Putin'in "Rusya'nın anlaşmadan çekilmediği, katılımını askıya aldığı" gerçeğinin altını çizmesiydi. Konuşmanın hemen ardından, büyük olasılıkla askıya almayı resmiyete dökmek üzere, Moskova'daki ABD büyükelçisi Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı.

"Dönüm noktası"

Bu, Rusya Devlet Başkanı'nın daha çok iç kamuoyuna hitap eden konuşmasının başında altını çizdiği gibi, uluslararası ilişkilerde yeni bir dönüm noktasını işaret ediyordu. Putin, "Hepimiz bunun ülkemiz için zor ve dönüm noktası, tüm dünyada geri dönüşü olmayan bir değişim anı olduğunu biliyoruz," dedi

Putin'in konuşması, savaşla geçen bütün bir yıl boyunca birden çok kez atıfta bulunulan bir senaryoya uyuyordu: Çatışmanın sorumlusu Rusya değil, Ukrayna halkının çıkarlarına hizmet etmeyen "Kiev rejimi[ydi]".  [Çatışma] "Ukrayna'yı hem Rusya'ya karşı [sürerek] hırpalayan bir koçbaşı hem bir talim sahası olarak kullanan" "Batılı efendilerinin" çıkarlarına hizmet etmekte[ydi]" Batı, Moskova'nın "kültürünü, Rus Ortodoks Kilisesi'ni ve tüm diğer geleneksel dinlerimizi" korumak uğruna savaştığı hiçbir kötülüğü ardına koym[uyordu]. 

"Dünyanın ipleri
sübyancılar çetesinin elinde"

Putin, Avrupa'da yangın hızıyla yayılan ABD ürünü bir komplo teorisinin sloganlarından birini de gündeme getirdi: Küresel olayların ipleri bir sübyancılar çetesinin elindeydi (bu teoriye göre dünyanın kurtarıcılarının kendisi ve Donald Trump olması gerektiği hiç de şaşırtıcın sayılmaz).

Putin sözlerini "Kendi halklarına ne yaptıklarına bakın," diyerek sürdürdü. "Ailelerin yıkımı, çocuk istismarına, hatta sübyancılığa düşkünlüğün, norm haline getirilmesi...Ve rahiplerin eşcinsel evlilikleri kutsamaya zorlanması." Bu noktada, konuşmasını ön sırada oturan "Moskova ve tüm Rusyalar" patriği Kirill'e bakarak sürdüren Kremlin başkanı, Anglikan Kilisesi'nde "cinsiyetsiz bir tanrı fikrini" savunanlardan da kafirliğin dibine varanlar olarak söz etti.

"Yaptırımlar bizi değil,
dayatanları vurdu"

Konuşmasının ekonomiye ayırdığı bölümünde Putin, Rusya'ya dönük batı yaptırımlarının Rusya'yı değil, sadece yaptırımları dayatan ülkeleri zayıflattığını söyledi: Rusya Federasyonu ekonomik istikrarını korurken, "onlar" "pahalılığa, iş yerlerinin kapanmasını ve enerji krizine neden olmuşlardı. Şu anda durumlarının o kadar da parlak olmadığı görülen Rus şirketlerine, "dilenmek için avuç açarak dolaşmanın bir anlamı olmadığını" söyledi. "Yeni projeler başlatın, para kazanın, Rusya'ya yatırım yapın".

NATO: " Dünya artık
daha tehlikeli bir yer"

Putin, NATO'yu ülkesine ültimatom vermekle suçlarken Yeni START'a sırt çevirdiklerini ilan etmişti bile. "Siz [bize] Rusya, START anlaşması da dahil üzere tüm anlaşmalara saygı göstermeli, bizse canımız nasıl isterse öyle davranırız [diyorsunuz]."

Putin'in konuşmasına "Dünya artık daha tehlikeli bir yer oldu" diyen NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'den yanıtı gecikmedi. Brüksel'deki NATO Genel Merkezi'nden verdiği demeçte Stoltenberg, Rusya Devlet Başkanı'nın kararının, Moskova'nın kurallara dayalı bir uluslararası düzenden nasıl giderek uzaklaştığının bir başka göstergesinden başka bir şey olmadığını söyledi.

Avrupa Birliği Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Josep Borrell de, "Rusya'nın Soğuk Savaş biterken inşa edilen güvenlik sistemini yıktığının bir başka kanıtı" dedi.

(AEK)