"Saç Ekimi Sektörü Kayıt Altına Alınmalı"

“Diğer ülkelere kıyasla ucuz”

Peki, Türkiye bu sektörde neden bu kadar öne çıkıyor? Gelen müşterilere nasıl paketler sunuluyor? Baran, yanıtı şöyle veriyor:

“Müşteri temsilcileri, gelen turistleri ikna ederek gerekli açıklamayı yapıyor. Operasyon için gelen hastaların iki-üç kalmaları gerekiyor. Konaklama, ulaşım, saç bakımı, her şeyi karşılıyoruz. Türkiye bu alanda gerçekten iyi. Aynı zamanda diğer ülkelere kıyasla çok ucuz; bin ile üç bin dolar arasında fiyat farkı oluyor. Yani yurtdışında normal asgari ücretle çalışan biri, maaşını buraya yatırabilir.”

“Saçlarım dökülünce kendimi kötü hissettim”

Baran’dan uzaklaşıp bu sefer de bir yıl önce saç ektirmiş S.K.’ya sorularımı yöneltiyorum: Saç ektirmeye nasıl karar verdiniz? Çevrenizin tepkisi nasıl oldu?

S.K, şunları söylüyor: “25’li yaşlarda saçlarım döküldü, kendimi kötü hissettim. Ailem de destekleyince ektirmeye karar verdim. Gideceğim yeri arkadaşım önerdi, üç bin liraya mal oldu. O döneme göre ucuza geldi.”

“Denetim şart, haksız rekabet önlenmeli”

Türkiye, saç ekiminde öncü ülkeler arasında ama sektörde birçok sorun yaşandığı da biliniyor. “Merdiven altı” diye tabir edilen birçok klinik olduğu ve haksız rekabeti arttırdıkları belirtiliyor. Bu tür kontrolsüzlükleri Türkiye Sağlık Turizmini Geliştirme Konseyi Derneği Başkanı Emin Çakmak’a soruyorum.

500 bin hastanın Türkiye’ye geldiğini söyleyen Çakmak, şunları anlatıyor:

“Ortalama saç ekimi için 1.5-2 milyar doların yanında otel ve ulaşım hepsi toplamda 3 milyar dolar gibi ciddi rakamlardan bahsedebiliriz.

"Biz dernek olarak serzenişte bulunduğumuz asıl konu, saç ekimininde merdiven altı, kalitesiz bir çalışmanın da olması. Kulaktan dolma reklamlarla kaliteli bir hizmet vermeye çalışıyorlar, denetimli yapılması gerekiyor. Sektörün kayıt altına alınması için denetim şart ve esas olmalı. Sağlık Bakanlığı özel bir belgeyle bu yerleri belgelendirmeli ve vergide kayıt altında tutmalı. Haksız rekabet önlenmeli.” 

(BÇ/SO)