Sağlığa Erişimde Ayrımcılık Derinleşiyor

Sosyal Güvenlik Kurulu (SGK) geçtiğimiz yıl hamileliğin başladığı tarihten itibaren tekil hamilelikte ilk sekiz hafta, çoğul hamilelikte ise ilk 10 hafta sosyal güvencesi olmayan kadınların muayene ve doğum masraflarının karşılayacağını belirtti.

Herhangi bir sosyal güvencesi olmayan hamilelerin, tekil hamilelikte ilk iki ay, çoğul hamilelikte ilk iki buçuk aylık muayeneleri ve tedavileri SGK tarafından karşılandı, ayrıca doğum masrafları da ödendi.

Ancak bu uygulamanın bir süre önce iptal edildiği ve bu tür vakaların faturalarının SGK tarafından ödenmemeye başladığı ortaya çıktı.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Sosyal Güvenlik Çalışma Grubu üyesi Dr. Osman Öztürk, "TTB SSGSS yasasına ilk günden itibaren tam da bu nedenlerle itiraz etti. İddiamız sağlık hizmetini bir prim zorunluluğuna bağladığınız zaman o primi ödeyemeyenlerin bu hizmetten yararlanamayacağıydı. Ne yazık ki bu yaşadıklarımız onun göstergesi" dedi ve ekledi:

"SSGSS uygulamasında ilerleyen yıllarda çok daha fazla sıkıntı yaşanacak."

"Çünkü şu an bir geçiş dönemi olarak tarif ediliyor ve kurallar, özellikle çalışmayan ve gelir düzeyi düşük olanlar için çok sıkı uygulanmıyor. Ama yasaya göre herhangi bir işi ya da kazancı olmayan bir insanın priminin devlet tarafından ödenmesi öngörülüyordu. Fakat baktığımız zaman yoksulların bu uygulamadan yararlanması için aylık gelirinizin 220 lirayı geçmemesi gerekiyor. Bunun üstünde bir aylık elinize geçiyorsa hele bir tarlanız ya da gecekondunuz varsa yasaya göre yeşil kart da alamıyorsunuz."

"Seçimden önce şeker gibi yeşil kart dağıtıldı, sonra hepsi toplandı"

Öztürk'e göre bir başka risk de SSGSS'yle birlikte SGK'nin verilecek hizmetlerin miktarlarını ve sürelerini belirleme yetkisini alması.

"Bu primini ödeyenler için de değişik hastalıkların tedavilerini hizmet kapsamından çıkarma yetkisidir ve çerçevesi net olarak çizilmiş değil."

Seçimlerden önce esnek davranıldığını ve insanlara bol bol yeşil kart dağıtıldığını belirten Öztürk, seçimlerin hemen ardından uygulamanın kısıtlandığını kaydetti.

"Üç milyon yeşil kart iptal oldu, beş milyon sahte yeşil kart var gibi haberler var gazetelerde. Bu nasıl oluyor diye soran da yok. iptal edilenlerin tamamına yakını seçimlerden önce dağıtılan yeşil kartlar. Yoksa beş milyon kişi devleti istese bile devleti kaldıramaz."

"Sağlık hizmetleri herkes için ücretsiz olsun"

"Türkiye'de adı ne kadar genel sağlık sigortası olursa olsun uygulamalar ismiyle müsemma bir sigorta olmadığını gösteriyor. Nüfusun tamamını kapsamayacak ve bu biçimiyle kapsaması da mümkün değil."

Öztürk, "TTB'nin en önemli taleplerinden birinin sigortası olsun olmasın tüm vatandaşların nüfus cüzdanlarını gösterdikleri taktirde tedavi edilebilmesi olduğunu" belirtti ve ekledi:

"Tabii burada nüfus cüzdanını sembolik olarak kullanıyoruz. Vatansızlar ve göçmenler için de bu hizmetler eşit olmalı. Tüm insanlar için doğumdan ölüme kadarki sürede tüm sağlık hizmetleri ücretsiz olmalı."(BÇ)