Saldırıya Uğrayan Gazeteci Yarayan'ın Hayati Tehlikesi Var

Dört kişinin saldırdığı gazeteci Diya Yarayan'ın eşi Hatice Yarayan, "İki ay önce büro masasının üzerinde karton parçasının üzerine tükenmez kalemle Arapça yazılmış bir tehdit mesajı görmüştüm" dedi; Validen ilgi istedi.

Siirt

Siirt'te maskeli dört kişinin sopalı saldırına uğrayan Siirt Birlik gazetesi sahibi Diya Yarayan, geçirdiği beyin sarsıntısı nedeniyle Siirt Devlet Hastanesi'nde yoğun bakım ünitesinde 48 saat süreyle kontrol altında tutuluyor.

Gazetecinin hayati tehlikesinin sürdüğünü bianet'e ifade eden gazetecinin eşi Hatice Yarayan, eşini ilk kez dün (18 Şubat) ziyaret edebildiğini, hekimlerin bugün saat 21.00'e kadar kontrol altında tutmaya karar verdiklerini söyledi.

"Eşim konuşabiliyor. Bana, kendisine öldürme maksadıyla vurulduğunu söyledi. Bütün vücudunda ezik ve morarmalar var. Omzunda büyük bir morartı, ayaklarında bıçak kesiği gibi darbeler, göz kapağında yine morartılar var. Kafası zaten tümüyle sargıda."

Yarayan: Hayatımızı yıktılar

Saldırıdan sonra dört kişinin mahkemece tutuklandığı saldırıyla ilgili olarak Hatice Yarayan, beş yıldır haftalık gazeteyi büyük zorluklarla ve hiçbir maddi destek alamadan, sadece halkın hizmetine sunmak için çıkardıklarını kaydederek, "Ekonomik kriz içerisindeyiz. Oturduğumuz ev bankaya ipotekli. Banka kredileriyle birlikte 100 bin TL'ye yakın borcumuz var. Borçlarımızdan kurtulacaktık. Hayatımızı yıktılar" dedi.

Siirt Valisi'nden ilgi beklediklerini ifade eden Yarayan, "Sayın Başbakanımız Gazze'deki Müslümanları Davos'ta İsraillilere karşı savundu. Arap kökenli bir Türk vatandaşı olarak taktir ediyoruz, Peki, Siirt Valisi, kapısının önünde dövülen bir gazeteci için bir şeyler yapmayacak mı? Vali olarak, ondan en azından manevi destek bekliyoruz" diye konuştu.

"Masada Arapça yazılmış tehdit mesajı gördüm"

Siirt'te bazı gazetecilerin eşinin saldırıya uğramasıyla ilgili olarak "Biz gerçek gazetecilere üzülürüz" dediklerini ileri süren Yarayan, "Bu sözleri kınıyorum...Tutuklananlar saldırı için öne çıkarılanlardır. Bir de arkasında olanlar var...İki ay önce eşimin bürosuna gittiğimde masanın üzerinde bir karton parçasına yazılmış Arapça ölüm tehdidi içeren mesaj gördüm. Tükenmez kalemle büyük harflerle, hakaret de içeren "...Beni öldürmeyenin annesini.....Zaten seni yakında öldürecekler" mesajıydı bu. Eşimin arada bir tartıştığı Arap kökenli bir arkadaşı var. Bu sırada onunla görüşmediği için eşime kin güdüyor. Eşime savcılığa gitmesini söylediysem de bunu yapmadı" şeklinde konuştu. (EÖ)