Seferihisar'da Linççiler Medya ve Yargıyı Peşlerinden Sürükledi...

İzmir, Seferihisar'da linç edilmeye çalışılan beş kişi dört yıl sonra beraat ederken, onlara saldıranlar, saldırganları koruyan yetkililer yargılanmadı.

bianet, olayın olduğu günlerde saldırıya uğrayan kişilerle konuşmuş, park meselesi yüzünden bir uzman çavuşun kışkırtması üzerine çıkan arbedenin "PKK'liler" söylentisi üzerine nasıl linç girişimine dönüştüğünü gözler önüne sermişti. O dönemde çoğu gazete saldırganların ve kolluk kuvvetlerinin iddialarını aktarmakla yetindi. Savcılık ve mahkeme de aynısını yapınca aslında Arap kökenli olan, sadece Doğu şivesiyle konuştukları için "PKK'li" diye damgalanan beş kişi yaşadıklarıyla kaldı.

Tutuklandılar. Üçü 6 Eylül'de, ikisi de 14 Eylül'de tahliye edildi. Radikal'in haberine göre, haklarına açılan dava geçen ay sonlandı. İkisi "memura direnmek"ten hapis cezasına çarptırıldı; cezanın açıklanması geriye bırakıldı. Üçüyse, tazminat kazandı. Avukatları, haklarını aramayacaklarını söyledi: "Devleti karşılarına almak istemiyorlar."

O dönemde "linç girişimleri" çoğalıyor, idareciler bunu memnuniyetle karşılıyordu. Seferihisar Kaymakamı Mehmet Gödekmerdan, Anadolu Ajansı'na yaptığı açıklamada "Vatandaş devlete ve askere karşı hareketlere pabuç bırakmıyor" dedi. İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) yaşananlara raporlarında yer verdi.

"Barış geliyor"

Bugüne benzer şekilde, o günlerde de Kürt sorunu konusunda çözüm umutları yükselmişti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 12 Ağustos'ta Diyarbakır'da konuşmuş, "Kürt sorunu benim de sorunumdur" demiş, geçmişle yüzleşmekten bahsetmişti.

Hak savunucuları, sivil toplum örgütleri bu açıklamaya destek vermiş, PKK'ye çatışmayı durdurma çağrısında bulunmuştu. PKK bir aylık "eylemsizlik" kararı almış, Murat Karayılan "Barış için gerçek bir şans var" demişti.

Öte yandan Terörle Mücadele Kanunu'nda yapılması planlanan değişiklikler hak ihlallerini artıracağı için eleştiriliyor; Genelkurmay "kısıtlanıyoruz" diye daha fazla yetki istiyor; Milli Güvenlik Kurulu da "kararlılığını" tekrar ediyordu.

İddialar, söylentiler, bildirilenler...

O günlerde bazı gazeteler Seferihisar olaylarını şöyle aktarmıştı:

Hürriyet, 23 Ağustos 2005: Bir öfke de Seferihisar'da "Bir tartışmaya müdahale eden jandarmaya direnip, terör örgütü PKK lehine slogan attıkları iddiasıyla gözaltına alınan N.D.B.(32), V.F.B.(23), E.B.(28) kardeşler ile İ.H.B.(30) ve U.T.(28) dün öğle mahkemeye çıkarıldı."

Zaman, 23 Ağustos 2005: Jandarmaya saldıran 5 kişiye linç girişimi "İddiaya göre, zanlılar "Biz PKK'lıyız. Bize bir şey yapamazsınız." diyerek, görevli erleri yaraladı. Bu durumu gören bölge halkı da kavgaya karıştı."

Sabah, 23 Ağustos, 2005: Seferihisar'da da linç girişimi "Seferihisar'da 5 PKK'lının yakalanarak adliyeye getirildiği söylentisi halkı sokağa döktü."

Radikal, 23 Ağustos 2005: Seferihisar'da linç girişimi "Zanlı H.İ.B.'nin ifadesinde "Biz örgüt üyesi değiliz. PKK'yla bağdaştırılmaktan utanç duyuyorum" dediği öğrenildi. U.T.'nin de "Askerliğimi Yüksekova'da yaptım. PKK'yla bizzat savaştım" dediği iddia edildi." (EÜ)