Statükoya Karşı Solda Güçbirliği

Demokratik Halk Partisi (DEHAP) binasında gerçekleştirilen basın toplantısına DEHAP, Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP), Emeğin Partisi (EMEP), Özgür Toplum Partisi (ÖTP), Devrimci Sendika Dayanışması (DSD), Özgürlük ve Dayanışma Partisi'nin (ÖDP) yanı sıra bazı kuruluşların temsilcileri katıldı.

Tağ: "Statüko ile yarışılacak"

28 Mart 2004'te yapılacak yerel yönetim seçimleri ile ilgili basın açıklamasını okuyan DEHAP İlçe Başkanı Erbakan Tağ, seçimlerin rantçı, statükocu sermaye partileri ile bağımsızlık, emek ve demokrasi yanlısı, halktan yana partiler arasında yaşanacağını belirtti.

Tağ, "Yalnızca belediye başkanları ile il ve ilçe meclis üyelerinin değil, nasıl bir yerel yönetim istediğimizinde seçimini yapacağız" dedi.

3 Kasım seçimleri ile hükümet olan AKP, bundan önceki tüm partileri aratırcasına IMF politikalarını harfiyen yerine getirdiğini belirtten Tağ, AKP için "büyük sermayenin sözcülüğünü yapan ve bunu yaparken halkın tüm kazanım ve değerlerini hiçe sayan bir pervasızlık içinde" diye konuştu.

Tağ "AKP, şimdi de yerellerdeki tüm kamu kaynaklarını ve belediyelerin tüm olanaklarını sermayeye ve tekellere sunmak için elinden geleni yapıyor" diye ekledi.

Öneriler

DEHAP İlçe Başaknı Tağ'ın, Manavgat Demokratik Güç Birliği'nin ortak önerilerini şöyle sıraladı :

* Kentli yurttaş haklarını insan haklarının bir parçası olarak görmek.

* Toplu konut, toplu taşıma, temiz bir çevre ve temiz su gibi temel ihtiyaçların kar alanı dışında, toplumun talepleri doğrultusunda karşılamak.

* Kamusal alanın genişlemesinden yana olmak.

* Katılımcı bütçe anlayışına sahip olmak.

* Adaylarda, yaşamı, ahlakı ve geçmişi ile örnek bir kişilik, yetenek ve birikim aranacak, kent konseyi adaylarını yerellerdeki en geniş katılım ve ittifak ile belirleyecektir.

* Rantçı, işletme zihniyetli, kar etmeyi esas alan bir belediye anlayışını red eden, buna karşılık halka hizmeti esas almak.

* Çalışma yaşamını düzenleyen yasalardan, siyasi partiler ve seçim yasasına, ülkemizin en yakıcı sorunlarından biri olan Kürt sorunundan, basın yasası ve Türk Ceza Yasasına kadar ülkenin demokratikleşmesinin önündeki engelleri kaldırmaya yönelik tutum ve davranış içinde olmak.

* Özelleştirmelere, sendikasızlaştırmalara, taşeronlaştırmalara karşı net bir biçimde işçi ve emekçilerin yanında yer almak.

* Özgür, demokratik ve katılımcı belediyecilik anlayışına uygun olarak, mahalle meclislerini oluşturmak, halkın karar verme süreçlerinde en büyük söz hakkına sahip olmasını sağlamak, aynı zamanda sendikaları, demokratik kitle örgütlerini, meslek odalarını ve diğer sivil kuruluşları bu sürecin asli unsuru olarak görmek ve sürece katılımlarını sağlamak.

Sorunlar için katılım istendi

* Kadınların ezilmişliğini, gençlerin geleceklerini karartan uygulamaları dikkate alarak, yerel yönetimlerde kadın ve gençlik sorunlarına duyarlı bir anlayışı hedef almak.

* Sağlık, eğitim, çevre sorunlarının çözümünü yerel kent konseyinin katılımı ve denetimi ile gerçekleştirmek.

Bu ilkeler doğrultusunda bir araya gelen ve yeni liberal politikalara karşı, emperyalist baskı ve sömürüye karşı olan her parti, kurum, dernek, sendika, sivil insiyatif ve kişiler, kendileriyle ortak davranmaya, özgür, demokratik, katılımcı, şeffaf, halkçı bir yerel yönetimi birlikte oluşturmaya çağrıldı. (EÖ)