"Tıp eğitiminin ikinci planda kaldığını tespit ettiğimiz okullar var"

 *Fotoğraf: AA/Arşiv

Yükseköğretim Kurulu (YÖK)Başkanı Erol Özvar,  tıp ve sağlık eğitimine ilişkin konuların ele alındığı “Vakıf Yükseköğretim Kurumlarında Tıp ve Sağlık Eğitimi Bağlamında Üniversite Hastaneleri Çalıştayı”na katıldı.

Dün gerçekleştirilen YÖK Üyeleri, bünyesinde tıp fakültesi bulunan vakıf üniversitelerin yöneticileri ve ilgili akademisyenler katıldı.

"Asgari koşullar yerine getirilmeli"

YÖK Başkanı Özvar, tıp fakültesi bulunan tüm vakıf üniversitelerinin eğitim ve öğretime başlaması için asgari koşullara, kendi bünyesinde ve mülkiyetinde bir hastanesinin olması koşulu getirildiğini söyledi.

Özvar, konuşmasını şöyle sürdürdü:  “Tıp fakültesi eğitimi için gerekli olan hasta sayısını ve hasta çeşitliliğini sağlayabilmek için kendi hastanesinin yanı sıra mevzuat çerçevesinde yatak sayısına göre bir hastane ile de afiliye olunabilmektedir. Henüz kendine ait hastanesi bulunmayan tıp fakültelerinde, kontenjan sayısına göre öğretim üyelerinin sayı ve dağılımları, tıp fakültesi eğitiminin o üniversitedeki genel durumu ve tüm diğer hususlar birlikte değerlendirilerek en fazla iki hastane ile afiliasyona (müşterek, birlikte hareket etme) izin verilebilmektedir.

"Öğrenciler gözlemci olarak kalıyor"

Bu hastanelerde mutlaka eğitim ve öğretimin, klinik pratik uygulamaların yapılabilmesi için gerekli tedbirlerin alınması elzemdir. Yapılan yerinde incelemelerde maalesef tıp eğitiminin ve öğrencilerin ikinci planda kaldığını tespit ettiğimiz yerler mevcuttur. Özellikle lisansüstü eğitimde uzmanlık öğrencilerinin eğitiminde akran eğitiminin olmaması, yeterli vaka müdahalesine izin verilmemesi, daha çok gözlemci olarak yer almaları sorun olarak bildirilmektedir.” (RT)