21. yüzyıla hoş geldiniz...

*Görseller: Travelers dizisi websitesi, Sağ alt fotoğraf: 2018 Yunanistan. 

Aşı istifçiliği, delta varyantının artışı, mutasyonlar, bir haber ajansının sızdırdığı ve dünyayı kurtarmak için giderek geç kaldığımızı gösteren iklim raporu, öldürülen kadını "terörist" ilan edebilen bir 2021 siyasisi gibi olaylarla dolu bir hafta geçirdik. 

Bir de üstüne yine, bir kez daha Onur Yürüyüşünün yasaklandığı haberi... İçinizden bazen "Yıl 2021!" diye haykırmak gelmiyor mu? 

Şehir farkı sebebiyle uzak kalınca hemen kendini bir diziye veren sevgilimin telefonda tavsiye ettiği Travelers dizisini her boş anda kaçış niyetine hap gibi yutmaya başladım. 

Tabii aslında gündemden çok da uzak olmadığını anlamam uzun sürmedi.

Gelecekteki kıtlıklar, nefes alınamayan bir dünya, insan türü canlının yokolmak üzere olduğu bir denklemden 21. yüzyıla bilinç aktarımıyla gelen insanlar 21. yüzyılı ve geleceği kurtarmaya çalışıyorlar.

• NOT: Dün basına sızdırılan IPCC taslağı iklim çöküşünden kurtulmanın imkansız hale gelebileceği bir dizi eşik konusunda uyarıda bulunuyor: "Dünyadaki yaşam, yeni türlere evrilerek ve yeni ekosistemler yaratarak sert bir iklim değişikliğinden kurtulabilir... ama insanlar başaramaz."

İnsanlık başaramasa daha mı iyi olur diye de düşünüyor "insan" haliyle... Dünya'ya bir şey olmasın... 

Diziye gelirsek:  Gelecekte, gelecekten binlerce özel ajan, toplumun çöküşünü önlemekle görevlendirilir.

Travelers/Gezginler -bu isim çocukluğumuzda ebeveynlerimizin izlediği Ziyaretçiler'i çağrıştırıyor- olarak bilinen bu ajanlar, zaman çizgisindeki beklenmedik etkiyi en aza indirmek için bilinçlerini zamanda geri gönderiliyor.

Bilinçleri günümüz bireylerinin "ev sahibi/konak" bedenine aktarılıyor. 

Geleceği geçmişte bırakın

Sosyal medya ve ev sahipleriyle ilgili kamu kayıtları kullanılarak eğitilen her gezgin, beş kişilik ekipler halinde görevleri yerine getirirken, ev sahibinin önceden var olan yaşamını hayatlarının geri kalanı boyunca koruma altına almalı.

Bu görevler, zaman çizelgesini izleyen gelecekte Yönetici (yapay zeka) tarafından belirleniyor. Gezginler, dünyayı bir dizi feci olaydan kurtarmayı, bu sayede de geleceği değiştirmeyi hedefliyor.

Gezginlerin zaman çizelgesini korumak için belirli protokollere göre davranması gerekiyor:

• Görev önce gelir.
• Geleceği geçmişte bırakın.
• Bir can almayın; aksi belirtilmedikçe bir hayat kurtarmayın. Müdahale etmeyin.
• Çoğalmayın.
• Ev sahibinizin (konak bedeninizin) hayatını koruyun.
• Yönetici tarafından onaylanmadıkça, ekibiniz dışında bilinen diğer yolcularla iletişim kurmayın.

Ek olarak, Gezginler, işler beklenmedik bir şekilde küçük bir dönüş yaptığında bahsettikleri düzenli bir ifadeye sahip:

"Hiçbir plan geçmişle temastan kurtulamaz."

"Kendi doğumumuz pahasına"

İlk bölümlerden birinde ekiplerden biri kısa bir Gezgin yemini okuyor:

"Biz, bozulmamış son kalıntılar, yemin ediyoruz. Yükselenlerimizin hatalarını geri almak, Dünya'yı bütün yapmak, kaybolmamış olanları kendi doğumumuz pahasına kurtarmak."

İnsan, "Zorunda mısınız?" demek istiyor, nesli devam ettirmek hedefse zorundalar :/

Dizide bölümler ilerledikçe, tüm dünyayı etkileyen bir pandemiden çeşitli suikastlere kadar gelecek değişkenlerini etkileyen birçok olay görüyorsunuz.

Aslında haberlerde izlediğimizden çok farklı olmayan bir içeriğe sahip. 

Bilinç aktarımı ise zamanda yolculukta sinemasal açıdan biraz daha farklı bir yöntem.

Genelde tüm bedeniyle, kendi olarak geçmişe dönenlere alışkınız izlediğimiz yapımlarda. 

Burada zaten ölüm saati gelmekte olan bir bedene ölüm faktörünü ortadan kaldırarak giren gelecek yolcuları söz konusu. 

Bilinç aktarımı yeni bir zaman yolculuğu yöntemi olabilir mi? Neden olmasın? 

Mesela şimdiden karbon emisyon seviyelerini düşürmek, temiz enerjiye yönelmek, hali hazırda içinde bulunduğumuz bedenlere kıymetini bilerek bakmak. Bu da tabii ki neden olmasın? Neden olmuyor? 

Dizide, gelecekten gelen gezginler, kendilerinden sonra gelenleri "21. yüzyıla hoş geldiniz" diye karşılıyor. 

21. yüzyıla hoş geldiniz... 

(PT)