Bayram günlerinde derin bir özlem: Mine Özerden’e Açık Mektup
Sevgili Mine,
1 Nisan 2024 tarihinde seninle ilgili yazılmış bir haber, üyesi olduğumuz “imece” grubu aracılığıyla posta kutuma düştü.
Başlığı şöyle: “Mine Özerden bulunamayan bir ihbarcının, kanıtlanmayan iddiasıyla 700 gündür tutuklu”
...
Haber Semra Pelek tarafından kaleme alınmış. Özeti şu: “Mine Özerden açısından Gezi Davası bir ihbarla başladı ancak ihbarcı bulunamadı. İddiaları vergi başmüfettişlerince araştırıldı ve hazırlanan raporda, ‘bu iddialarla ilgili bir tespit yapılamadığı’ belirtildi. Gezi Davası’na bakan mahkeme, suçlamalara delil gösterilen telefon dinlemelerinin yasal olmadığına karar verdi. Ancak Özerden de 18 yıla mahkûm edildi, iki yıla yakın süredir cezaevinde…”
18 yıl, bunun 700 günü geçmiş.
Zihnimi yokluyorum Mine, seni en son nerede görmüştüm. Hatırlıyorum.
Aklıma ilk, iş aradığım günler geliyor. Bizi imece’nin kurucusu Çağla (Ormanlar Ok) buluşturmuştu. Ne kadar dikkatle beni dinlediğini, benimle nasıl empati kurduğunu ve çare olmak için elinde ne varsa paylaştığını kalbime kazımış buluyorum kendimi.
Sonra Tütün Deposu’nda yine bir imece buluşmasında yan yana gelmiştik. O sırada tutuklu olan Osman Kavala’yı anmıştık.
Biliyor musun Mine, tutuklandığın günden bu yana sana defalarca mektup yazdım. Zihnimden, kalbimden... Bu duruma nasıl karşı çıkacağımızı arayarak.
“Bunu defalarca söyledim, tekrar söyleyeceğim: Neden burada olduğumu hâlâ anlayamıyorum, bunu bana mantıklı anlatabilecek bir Allah’ın kulu da çıkmadı hâlâ.”
Senin bu sözünü Sema Pelek yaptığı habere taşımış. Bu benim de cümlem oldu Mine, ben de anlamıyorum. Kimse de bunu açıklamıyor.
Peki, o zaman bu durum nasıl düzelecek?
Adalet nasıl yol alacak?
Senin sorduğun, bizim de sorduğumuz bu soru nasıl cevaplanacak?
Mine Özerden neden cezaevinde?
Bu soruyu kök soru olarak Adalet Bakanlığına sormayalım da ne yapalım?
Gezi sürecinde ben İstanbul dışında bir kasabadaydım. Benim de çevremde Gezi eylemlerine katılan kişiler oldu, ben de gaz maskesi ve diğer ihtiyaçları için destek oldum. Seni kanıtlanmamış iddialarda buna benzer laflar var. Yani beni ve benim gibi çok kişiyi de tutuklayabilir. Tutuklanmayışım seni ihbar eden gibi bir ihbarcının olmaması sanırım. Kıl payı mı diyeceğiz buna?
Mine, değerli insan, Bu durum eninde sonunda çözülecek. İnan bunun için mücadele eden pek çok dostun var. Elbet bitecek.
Seni çok seviyorum.
Nilgün
Lütfen bu haberi okuyun, paylaşın, yorum yapın.
(NÖ/RT)
Son on beş yıldır sivil toplum kuruluşlarında, mikro örgütlenme yapıları ve kapasiteleri üzerine deneyim edindi. Çocuk, aile ve kadın başta olmak üzere yerel ve yerinden üretim süreçleri, yerel katılım odaklı çeşitli projelerin çeşitli aşamalarında; kolaylaştırıcı olarak rol ve sorumluluk almıştır. Yerel ve evrensel kaynakların kullanılması, ihtiyaca uygun çözüm pratiklerinin açığa çıkarılması, motivasyonu ve verimliliği arttırıcı uygulamalar, insan kaynağını planlama ve yönetme, gönüllü kaynakların oluşturulması ve yürütülmesi, kurum kimliği ve kültürünün metin tasarımı, kurum içi ve dışı iletişim planları, kampanyalar üretimi ve yönetimi pratiklerine sahiptir. Herkes için temel eşitlik haklarına bağlı farklılıklar içeren çözümlemelerin olduğunu kabul eder ve öncelikle toplulukların ihtiyaçlarını öne alan düşünce yapısının çıkaracağı üretkenliği önemser. Çalışmalarında eğilim ve ilgi alanını çocukların büyüme süreçlerinin niteliğini arttırmaya ve kadınların örgütlü toplumsal katılımına yönelik hedeflerine katkı üzerine emek dokumaya odaklamıştır.
Kolsuz budaksız kalmak
.jpg)
Çalışma yaşamı, “yaka adları” ile örülüyor
.jpg)
ATEŞ, SU, TOPRAK, HAVA
Depo İstanbul'da etkili bir sergi üzerine: Dağdaki Keçi, Gökteki Ay, Sudaki Balık
Beşeri sermaye olarak “insan” ve “Gesi Bağları” ile ilişkilenerek...
.jpg)
Hayatın içinde gelen posta ile düşünmek üzerine
.jpg)
