Eğitim Reformu Girişimi’nin raporuna göre, Türkiye OECD ülkeleri arasında okulların en uzun süre kapalı kaldığı ikinci ülke. Evin eğitim ortamına dönüşmesi de fırsat eşitsizliği daha da derinleştirdi. Salgın döneminde ebeveynlik stresi arttı.
Eğitim Reformu Girişimi, 2008'den bu yana hazırladığı Eğitim İzleme Raporlarının 2021'i kapsayan "Eğitim Ortamları" başlıklı ikinci dosyasını paylaştı.
"Eğitim İzleme Raporu 2021: Eğitim Ortamları" başlıklı dosya uzaktan eğitiminin gerçekleştiği ev ortamlarını ve dijital mecraları kapsıyor ve ortamların eğitime etkisini değerlendiriyor.
ERG YouTube kanalında gerçekleşen çevrimiçi etkinlikle duyurulan rapor, salgınla birlikte evin eğitim ortamına dönüşmesinin haneler arasındaki imkan farklılıklarının eğitime daha fazla yansımasına sebep olduğuna dikkat çekiyor:
Eğitim, farklı sosyoekonomik arka planlardan çocukları eşitleyebilecek sosyal politikaların parçası iken eğitim ortamlarının farklılıkları sosyal-mekânsal ayrışmaya neden oluyor ve eğitimde fırsat eşitsizliğini derinleştiriyor.
İstanbul'da derin yoksulluk yaşayan hanelerin yüzde 57,8'inde çocuklar uzaktan eğitimde dersleri takip edemiyor.
Yoksulluk ve refah kaybının, salgının uzun döneme yayılacak etkilerinden olduğuna dikkat çeken Eğitim Reformu Girişimi, salgın sonrası düzenlenecek eğitim politikaları ve programlarının, öncelikle bu etkiler sonucunda eğitimden kopuş yaşayan çocukların takibi ve eğitime geri kazandırılmasını hedeflemesinin hayati önemine vurgu yapıyor.
Türkiye okulların en uzun kapalı kaldığı 2. ülke
Rapora göre, 2020-21 eğitim-öğretim yılında uzaktan ve yüz yüze eğitime geçiş ani ve kesintili bir süreç içinde gerçekleşti.
Raporda, UNESCO verilerine göre, 21 Eylül – 31 Mayıs 2021 tarihleri arasında hafta sonlarını ve tatil günlerini çıkarınca Türkiye'de okulların COVID-19 salgını nedeniyle 55 gün kapalı kaldığına dikkat çekiliyor:
"Türkiye, bu dönemde OECD ülkeleri arasında Meksika'dan sonra okulların en uzun süre kapalı kaldığı ikinci ülke oldu. Türkiye'yi Polonya, Kolombiya ve İrlanda izledi. OECD üyeleri arasında okulları en uzun süre açık tutan ilk beş ülke sırasıyla ABD, Avustralya, İsveç, İzlanda ve Japonya."
Ebeveynlik stresi arttı
Eğitim Reformu Girişimi, çocukların ebeveynlerinden bağımsız bir şekilde vakit geçirip bireyleşmelerine katkı sunan okulun ortadan kalkmasının, ebeveynlerin işe gitme, evden çalışma, hanede birden fazla kişinin bakımını üstlenme gibi farklılaşan koşulları düşünüldüğünde birçok stres unsurunu beraberinde getirebildiğini belirtiyor:
"Dünya genelinde yapılan farklı çalışmalar, salgın döneminde ebeveynlik stresinin arttığını, bakım ve gözetim kapasitesinin etkilendiğini ortaya koyuyor."
Not:Ebeveynlik stresi, bakımveren olmakla ilişkili, çocuk sahibi olmanın gerektirdiği görevlere karşı uyum sağlamaya dönük yaşadıkları fizyolojik ve psikolojik tepkilerden oluşan bir süreç olarak tanımlanıyor.
Hanelerin yüzde 19,3'ünde çocuklar şiddete maruz kaldı
Raporda, Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi'nin yaptığı araştırmaya göre, 0-18 yaş grubu çocuk bulunan hanelerin yüzde 19,3'ünde salgın sürecinde çocukların şiddete maruz kaldığını aktaran Eğitim Reformu Girişimi, çocukların psikososyal desteklere erişiminin öneminin altını çiziyor:
"Okulların kapandığı salgın ve afet gibi durumlarda, ilgili politikalar, eğitimin devamlılığının sağlanmasının yanı sıra psikososyal desteklere erişim, çocuk koruma, hareket, oyun ve sosyalleşme gibi eğitimin hak temelli diğer nitelikleri de düşünülerek kurgulanmalı."
Cihaz ve erişim eksikliği
Salgın döneminde internet kullanımı sıklığında yüzde 70 artış yaşandığı bilgisine yer verilen raporda uzaktan eğitim sürecine ilişkin şu tespitler yer alıyor:
Uzaktan eğitim sürecinde aynı odayı, aynı dijital araçları paylaşmak durumunda kalan çocukların eğitime katılımında kesintiler yaşandı.
MEB'in öğretmenler, okul yöneticileri ve velilerle yaptığı anket sonuçlarında dijital okuryazarlık eksikliği, salgının getirdiği kaygı bozuklukları ve cihaz ve erişim eksikliği uzaktan eğitimde en çok yaşanan sorunlar olarak öne çıktı.
Sınıflardaki öğrenci sayısı
Salgın sürecinde sınıf ortamlarının niteliklerinin sosyal mesafe kurallarıyla birlikte yeniden gündeme geldiği belirtilen raporda, salgın koşullarına yönelik tedbirlerde dersliklerde bulunması gereken öğrenci sayısına ilişkin öneri bulunmadığı hatırlatılıyor:
"Okulların mekânsal kaynaklarının sosyal mesafe ve hijyen kurallarının uygulanmasına elverişli olmaması, uzaktan eğitim ve yüz yüze eğitime geçiş kararlarını etkileyen faktörlerden biri olarak değerlendirilebilir."
Afet hazırlığı ve iklim krizi
Raporda, eğitim ortamlarının ve içinde bulundukları mikrosistemlerin, coğrafi koşullar göz önünde bulundurarak afete karşı hazırlanmasının önem taşıdığı belirtiliyor.
Eğitime yönelik üst politika metinlerinde doğrudan iklim krizine yönelik hedeflerin yer almadığını ve ihtiyaçların tanımlanmadığını ifade eden Eğitim Reformu Girişimi, "Eğitim sistemini iklim kriziyle entegre bir şekilde düşünmek, somut uygulama politikaları oluşturmak, eğitim ortamlarında sosyal ve mekânsal adaleti içeren, kapsayıcı ve bütüncül bir dayanıklılık mekanizması kurmak eğitim politikalarının öncelikli gündem maddelerinden biri olmalı" diyor. (KÖ)
Savcılık, iddianamede iki sanık hakkında 24 yıla kadar hapis cezası talep etti. Minguzzi Ailesi ise saldırganların yaşlarının küçük olması nedeniyle cezada herhangi bir indirime gidilmemesini talep ediyor.
İstanbul, Kadıköy’de bıçaklı saldırı sonucu hayatını kaybeden 15 yaşındaki Ahmet Mattia Minguzzi’nin öldürülmesiyle ilgili davanın ilk duruşması, bugün İstanbul Anadolu 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor.
Minguzzi'nin ailesi adliyeye geldi.
Kartal’daki Anadolu Adliyesi’ne çok sayıda kişi davayı takip etmek üzere adliyede. Özel güvenlkik ve polis gazetecileri "çekim yapmayın" diyor.
Savcılık, iki sanık hakkında 24 yıla kadar hapis cezası talep etti. Minguzzi Ailesi ise saldırganların yaşlarının küçük olması nedeniyle cezada herhangi bir indirime gidilmemesini talep ediyor.
Mattia Ahmet Minguzzi’nin ailesi'nin avukatı Dr. Rezzan Epözdemir, Mattia Ahmet Minguzzi'nin mezarına saldırı yapıldığını açıkladı, "Müvekkillerimizin biricik evladı Ahmet Minguzzi'nin mezarına bu sabah saldırı olmuş. Emniyet mensupları ile görüştüm. Kendileri mezarlıkta gerekli incelemeleri yapıyor. Yaklaşık iki aydır aile ölüm tehditleri alıyor. Biz şu an duruşmaya gidiyoruz” dedi.
Mattia Ahmet Minguzzi’nin ailesi, son dönemde sosyal medya üzerinden ciddi tehdit mesajları aldıklarını duyurmuştu. Aile, bu tehditlerin saldırganların arkadaşları olduğunu öne süren kişiler tarafından gönderildiğini ve hakaret, ölüm tehdidi içeren mesajlar aldıklarını açıklamıştı.
Gönderilen bazı mesajlarda “Yakında öyle şeyler yapacağız ki bunlar insan mı diye kuşkulanacaksınız”, “Sokağa çıkamayacaksınız”, “Kaybedecek hiçbir şeyimiz yok, aklınıza gelen her şeyi yaparız” denilmişti.
Ailenin avukatı Rezan Epözdemir, tehdit mesajlarıyla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu ve kamu davası açılması talebinde bulundu. Ayrıca, tehdit içerikli mesajlar gönderen kişilerden birinin bir yakını, anne Yasemin Akıncılar Minguzzi’nin telefon numarasına ulaşarak pişmanlık duyduklarını ifade etti. Bu kişinin de tanık olarak dinlenmesi isteniyor.
Ne olmuştu?
Mattia Ahmet Minguzzi, İtalyan şef Andrea Minguzzi ve Türkiyeli çellist Yasemin Akıncılar Minguzzi’nin oğluydu. 24 Ocak 2025 günü Kadıköy’deki tarihi Salı Pazarı’nda alışveriş yaparken, 15 yaşındaki B.B. ile yaşadığı bir tartışmanın ardından beş yerinden bıçaklandı. Olay sırasında yanında bulunan 16 yaşındaki U.B. ise yere düşen Minguzzi’ye tekmelerle saldırdı. Ağır yaralanan Mattia, hastanede 14 gün boyunca yaşam mücadelesi verdikten sonra hayatını kaybetti.
Duruşma henüz başlamadı.
Minguzzi ailesinin avukatı Dr. Rezan Epözdemir, 'Normal koşullarda bu faillerin ağırlaştırılmış müebbet istemli yargılanmaları gerekir fakat biri 15, diğer müşterek fail ise 16 yaşında. Bu durumda da faillerin 18 yıldan 24 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabilmesi öngörülüyor' dedi.
bianet kadın ve LGBTİ+ haberleri editörü (Ekim 2018- Şubat 2025). bianet stajyerlerinden (2000-2001). Cumhuriyet, BirGün, DİHA, Jinha, Jin News, İMC TV için muhabirlik yaptı. Rize'de...
bianet kadın ve LGBTİ+ haberleri editörü (Ekim 2018- Şubat 2025). bianet stajyerlerinden (2000-2001). Cumhuriyet, BirGün, DİHA, Jinha, Jin News, İMC TV için muhabirlik yaptı. Rize'de yerel gazetelerde çalıştı. Sivil Sayfalar, Yeşil Gazete, Journo ve sektör dergileri için yazılar yazdı, haberleri yayınlandı. Hemşin kültür dergisi GOR’un kurucu yazarlarından. Yeşilden Maviye Karadenizden Kadın Portreleri, Sırtında Sepeti, Medya ve Yalanlar isimli kitaplara katkı sundu. Musa Anter Gazetecilik (2011) ve Türkiye Psikiyatri Derneği (2024) en iyi haber ödülü sahibi. Türkiye Gazeteciler Sendikası Kadın ve LGBTİ+ Komisyonu kurucularından. Sendikanın İstanbul Şubesi yöneticilerinden (2023-2027). İstanbul Üniversitesi Avrupa Birliği ve Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümlerinden mezun. Toplumsal cinsiyet odaklı habercilik ve cinsiyet temelli şiddet haberciliği alanında atölyeler düzenliyor. Şubat 2025'den bu yana kadın haberleri editörü olarak çalışıyor.
Dominik Cumhuriyeti’nde hayatını kaybedenlerin sayısı 124’e yükseldi
Türkiye Dışişleri Bakanlığı, eğlence mekânının çatısının çökmesi sonucu yaşanan faciaya ilişkin yayımladığı taziye mesajında can kayıplarından derin üzüntü duyduğunu belirtti.
Karayipler ülkesi Dominik Cumhuriyeti'nin başkenti Santo Domingo'da bulunan "Jet Set" isimli eğlence mekânının çatısı 8 Nisan’da, içeride en az 300'e yakın müşterinin bulunduğu sırada çöktü.
Acil Durum Operasyon Merkezi (COE) Direktörü Juan Manuel Mendez'in açıklamasına göre, çökme sonucu enkazda kalarak hayatını kaybedenlerin sayısı 124'e yükseldi.